Hasan Yel: Demokratik bir karar
Avukat Hasan Yel, "Anayasa Mahkemesi'nin bu kararını Cumhurbaşkanlığı makamına karşı bir pozisyon alma olarak değil, demokratik Türkiye'nin gelişimi yönünde alınmış doğru bir karar olarak değerlendirmek gerekir" dedi.
Anayasa Mahkemesi, Cumhurbaşkanı'na doğrudan rektör atama ve Merkez Bankası başkanını görev alma yetkisi veren düzenlemeleri iptal etti. İptal kararları 12 ay sonra yürülüğe girecek. Bu yetkileri veren maddeler, 2018 yılında yayımlanan 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'de yer alıyordu. CHP'li 135 milletvekili'nin başvurusu üzerine Yüksek Mahkeme, 100'den fazla kanunun, KHK ile değiştirilen çok sayıda maddesini iptal etti. 703 sayılı KHK'nın 151. maddesiyle "Merkez Bankası başkanının 5 yıl süre görev yapmak üzere seçileceğine" dair hüküm fıkrası yürürlükten kaldırılmış, böylece Cumhurbaşkanı'na görevden alma yetkisi verilmişti. Anayasa Mahkemesi üyeleri, bu değişikliği anayasaya aykırı bularak iptal etti. Cumhurbaşkanı'na verilen üniversitelere Rektör atama yetkisi de iptal edilen maddeler arasında. Düzenleme daha önce, üniversitede yapılan seçim sonucunda "en çok oyu alan 3 aday arasından Cumhurbaşkanı tarafından atanır" şeklindeydi.
“KHK’LAR İLE DEĞİL, KANUNLA YAPILMASI GEREKİYOR”
Anayasa Mahkemesi, Cumhurbaşkanı'na doğrudan rektör atama ve Merkez Bankası başkanını görevden alma yetkisi veren düzenlemeleri iptal etti. Kararı gazetemize değerlendiren Avukat Hasan Yel, Anayasa Mahkemesi'nin bu kararını Cumhurbaşkanlığı makamına karşı bir pozisyon alma olarak değerlendirmenin doğru olmadığını belirtti. Yel, "Burada aslında esastan Anayasa Mahkemesi'nin bir iptal kararı yok. Usul nedeniyle, yani bu tip düzenlemelerin Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) değil, usulüne uygun olarak Meclis'in aldığı kararlarla yapılması gerektiği yönünde bir atıf var. Bu da şu anlamda önemli: Cumhurbaşkanının bizzat atamış olduğu rektörlerin veya diğer kurumların, gelecekte yeri geldiğinde bu kurumların, örneğin Sayıştay, Danıştay ve Yargıtay’da dahil, kendilerini atayan makama karşı herhangi bir soruşturma açabilme veya düşüncelerini özgürce ifade edebilme imkanlarının kısıtlanması nedeniyle bu tip düzenlemelerin KHK’lar ile değil, kanunla yapılması gerektiği yönünde bir karar verilmiş" diye konuştu.
“İPTAL KARARI HAKLI GEREKÇELERLE ALINMIŞ”
Yel, KHK ile yapılan atamalarda genel olarak bir hukuksuzluk bulunmadığını ancak devletin esas kurumlarının başındaki idarecilerin bağımsızlığının önemine dikkat çekti. "Sayıştay, Danıştay, Yargıtay ve rektörler dahil olmak üzere, bu tür makamların bağımsızlığı, özgür Türkiye’nin işleyişi ve demokrasinin zedelenmemesi açısından kritik. Bu nedenle, Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı haklı gerekçelerle alınmış olup, esastan değil usulden bir bozma söz konusudur. Benim kanaatim, Anayasa Mahkemesi'nin bu kararının Cumhurbaşkanlığı makamına karşı bir pozisyon alma olarak değil, demokratik Türkiye'nin gelişimi yönünde alınmış doğru bir karar olarak değerlendirilmesi gerektiğidir" şeklinde konuştu.
“DEMOKRASİYE ÖZÜMSEYEN TOPLUMLARDA BÖYLE KARARLAR ÇIKABİLİR”
Avukat Hasan Yel, Anayasa Mahkemesi'nin bu kararını demokrasiye hizmet edip etmediği açısından değerlendirmenin önemli olduğunu belirtti. Yel, "Cumhurbaşkanının birisini atadığı için bu kişinin cumhurbaşkanının her dediğini kabul edeceğini beklemek, mahkemenin ruhuna aykırıdır. Mahkeme üyeleri atanırken, cumhurbaşkanının kim olduğuna göre değil, anayasa uygun görüş belirten ve anayasa uygun kararlar alan bir heyet beklemeliyiz. Bu şekilde düşündüğümüzde, hükümet aleyhine veya lehine bir karar verilse bile, Anayasa Mahkemesi'nin mevcut hukuka göre objektif bir karar verdiğini kabul etmeliyiz. Anayasa Mahkemesi'nin yetki gaspına girip girmediğinin ve anayasa dışında hareket edip etmediğinin değerlendirilmesi gerekiyor. Anayasa Mahkemesi'nin verdiği karar önemlidir ve bu kararın demokrasiye hizmet edip etmediğine bakmalıyız. Demokrasiye özümseyen toplumlarda böyle kararlar çıkabilir, bu doğaldır ve yerindedir. Meclis toplanır ve rektör atamaları ile ilgili yeni bir usul belirler, bu konuda tam yetkiyi cumhurbaşkanına verirse, o zaman cumhurbaşkanının yapacağı atamalar yerinde ve doğrudur. Ancak KHK ile böyle bir düzenlemenin demokratik toplumlarda işleyişi bozacağını düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
ABDULĞANİ ÇİFTÇİ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.