Çumra Ziraat Odası Başkanı Mehmet Karadağ’ın düğün merasimine katılarak güne başlayan Recep Konuk daha sonra, Balçıkhisar, Doğanlı, Dineksaray, Dinek, İçeri Çumra, Gökhüyük (Tımraş), Yenisu, Apa, Apasaraycık ve Alibeyhüyüğü Mahallelerini ziyaret etti. Çiftçilerle hasbihal ederek sıkıntıları dinleyen Konuk mevcut yatırımları yeniden tam kapasite çalıştırarak çiftçinin pancar dışındaki ürünleri içinde fiyat regülasyonu sağlama görevini yerine getirme işlevlerine döndüreceklerini söyledi. İçeri Çumra’da Kenevir Tarlasında, Çumra ve Karatay Anadolu Üretim ve Pazarlama Kooperatifi Yönetim Kurulu Üyeleri ve mensupları ile de bir araya gelen Recep Konuk, kenevirin Konya’da ikame bir ürüne dönüşmesi için Başkan seçildiği takdirde her türlü yatırımı yapacağını söyledi. Başkanlık döneminde şeker pancarı üreticisinin münavebede ekimini yaptığı hiçbir ürünün elinde kalmaması, pancar üreticisinin ürettiği her ürünün değerini bulması, çiftçinin ürettiği her üründen daha çok kazanması için yatırımlar yaptığını hatırlatan Recep Konuk kenevirin de alternatif ürün olarak çiftçiye daha çok kazandırması için daha önce yaptığı gibi bundan sonra da gerekli adımları atacağını söyledi.

“TÜRKİYE’DE YETERİNCE ŞEKER OLMASINA RAĞMEN İTHALAT YOLU AÇILDI”
Tek tek tarlaları da gezen Recep Konuk, çiftçilerle yaptığı sohbette Konya Tarımını birlik ve beraberlik içinde yeniden şaha kaldıracaklarını söyledi. Köylerde kooperatif ortakları ile yaptığı sohbet toplantılarına, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Gününü kutlayarak başlayan Recep Konuk, “aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz. 15 Temmuz’da aziz milletimiz egemenliğine, birliğine ve iradesine sahip çıkmıştır. Sadece siyasete değil milletimizin ekonomisine de darbe vuran darbeler dönemini aziz milletimiz 15 Temmuz’da sergilediği kararlılıkla kapatmıştır. Bu hassasiyeti ve bu iradeyi nesilden nesle aktarmak hepimizin yükümlülüğündedir” ifadelerini kullandı.
Konuşmasında Türkiye’de yeterince şeker olmasına rağmen, stok yönetimindeki hatalar nedeniyle ithalat yolunun açıldığını söyleyen Konuk, sözlerini şu şekilde sürdürdü, “Şeker sektörünü yönetenler, PANKOBİRLİK’i yönetenler şunu bilmeliydi, şeker sektörüne ithalatçıyı oyuncu olarak dahil ederseniz bir daha çıkaramazsınız. Bunu hayvancılıkta yaşadık, başka sektörlerde yaşadık. Ticari linklerinizi ithalatçıya açarsanız o kanal sürekli çalışır. Türkiye ilk defa şeker ithalatı yapmadı. Daha öncede doğal afet gibi sebeplerle şeker ithal edilmişliği var. Ama bu ithalatı Türkşeker yapardı. Niye böyle yapılıyordu? Çünkü sektöre ithalatçı dahil olmasın diye böyle yapılıyordu. Yapılacaksa bu ithalatı yine Türkşeker yapmalıydı. PANKOBİRLİK’in Başkanı sektöre ithalatçının dahil olmasının yaratacağı riskleri ya bilmiyor ya da 3-5 kuruş parası olan ithalatçıya karşı çıkacak cesarete sahip değil. Hangisi olursa olsun bu şeker sektörünün pancar üreticisinin başına gelebilecek en kötü şeydir.
Şeker sektöründe 2 senedir kampanya dönemi stoklu açılıyor. Dahilde İşleme Rejimi kapsamında ithal edilen şekerden ihracatta kullanılandan fazlası iç piyasaya dağılıyor. Bununla birilerinin mücadele etmesi lazım, birilerin yetkilileri göreve çağırması lazım. Var mı umursayan? Duydunuz bir beyanat? Yok. Arkadaşlar Türkiye’de şeker fazlalığı var. Çünkü ithalatın önü açıldı. Konya Şeker, şeker ithal eder mi? Etmedi diyecekler. Evet kendisi ithal etmedi ithalatçıdan şeker aldı, o ithal şekeri paketledi sattı. Ve şimdi şekerde problem tekrar başladı. Şeker pancarının sürdürülebilirliğini sağlamak PANKOBİRLİK’in görevidir. Bu sorunlar kafanızı çevirerek çözülmez. Görmezden gelinerek hallolmaz. Cesaretiniz yoksa çekilin cesur olanlar gelsin. Yoksa Konya Şeker biter, pancar çiftçisi biter. Şeker pancarının sürdürülebilirliğini sağlamak asli vazifedir. Bunlara müdahil olmazsak Konya kaybeder, Türkiye kaybeder, pancar üreticisi kaybeder. Kimse farkında değil ama kaybetmeye de başladı.”

“ÇİFTÇİ HER HALÜKÂRDA DESTEKLENMELİ”
Konuşmasında Avans konusuna da değinen Recep Konuk, mevcut yönetimin avans konusunda yapmış olduğu açıklamaların algı oluşturmaktan öteye geçmediğini, reel anlamda şu anda verilen ayni ve nakdi avansların eskiyle kıyaslanmayacak derecede düşük kaldığını ifade ederek, “enflasyonun etkisi ile elinize geçen avansların tutarı artmış olabilir. Siz şuna bakacaksınız pancar bedelinin yüzde kaçı size avans olarak ödeniyor. Geçmişte yüzde kaçı avans olarak ödeniyordu. Ben size söyleyeyim %20’lere düştü. Ben pancar bedelinin %35-40’ını size avans veriyordum. Hatırlayın siz benim dönemimde aldığınız avanslarla mısır üretiminizi de buğday ekimini de yapabiliyordunuz. Şimdi aldığınız avanslar pancara bile ya yetiyor ya yetmiyor. Benim Başkanlığım dönemimde pancara, mısıra, ayçiçeğine ilave fiyat veriyorduk, devamlı yukarıda tutuyorduk. Çiftçiyi desteklemek zorundasın büyük olmanın sorumlulukları vardır. Biraz ağalık yapacaksın. Mazotu, gübreyi destekleyeceksin. Nerede bizim kurduğumuz mağazalar? Sen araya bankaları niye sokuyorsun? Çiftçi zaten birbirine kefil, neden kartla satış yapıyorsun? Çiftçimizin ekipmanını da ilacını da gübresini de biz bu yöntemle sağlardık. Var mı şu anda? Yok” dedi.