Ali Tamer Zeyrek

Ali Tamer Zeyrek

Özel Bireylere Bakış 33

Bu hafta sizlerle geçen hafta bahsettiğim özel bireylerin bahar ve sonbahar dönemlerinde geçişlerindeki ve annelerimizin okullarında ki yaşattıkları stresleri anlatmıştık.

Bu hafta ise annelerimizin yaşadıkları streslerin özel bireylere yansıtması ve yaşadıkları kaygılardan bahsetmek istiyorum.

Özellikle ilköğretime başlamış olan çocuklarımızın okul heyecanlarıyla birlikte yaşadıkları sorunlar arasında bireyin ( çocuğun) ne kadar başarılı olacağı, okuma yazmayı öğrenebilecekleri, verilen ödevleri yapabilecekler mi sorularıyla karşılaşıyoruz. Çocukların ders çalışma isteklerinin olmaması, yazı çalışmalarını yapmak istememeleri. Her anne istemez mi öğretmenin anlattığını anlasın, verdiği ödevleri eve gelir gelmez yapsın, derslerini bitirsin, öğretmen ne kadar başarılı tertipli düzenli bir çocuğunuz var desin. Valla şöyle anlatınca ben bile imrendim.

Benim çocuğuma da böyle şeyler deseler. İşte tam da bu noktada başlıyor, ya bu çocuğa ödev yaptıramıyorum, dersin başına oturuyoruz saatlerce ders yaptırıyorum, herkesin çocuğumu böyle neden yaptıramıyorum, beni dinlemiyor anlamıyor, yaparken de ağlıyor, çantasını düzenlemiyor, her şeyi ben söylüyorum ve sonuç ta annede ne sinir kalıyor nede psikoloji.

Her zaman ilk önce eğitimcilerin ailelere anlatması gereken şeyin ellerindeki bireyin bir çocuk olduğu ve oyun çağından okul öncesine adım atan bir çocuk olduğu.

Okullarımızda ki hocalarımız ilk okumaya ben geçirdim deyip sınıflar arası yarışa girmemeleri gerekir eğer bu gizli ve örtülü yarışa girerlerse stresli agresif ve kaygılı anneler yetiştirmiş olurlar. Yine işin başında önemli olan annelerimizin çocuklarını sorumluk aşılamamaları saatlerce ödev yapmamaları değil masa başında kısa ve nitelikli çalışmalarını sağlamak onların gelişimleri açısından etkili olacaktır.

Çocuklarımız küçükler çabuk yorulurlar onlar için bu zamana kadar hayatları oyun, park, eğlence arkadaşlarıyla gezmelerden ibaretti. Şu an hayatlarında farklı olaylar olmaya başladı. Hayatlarına sayılar, mevsimler, dünyamız ve değişik arkadaşlar girmeye başladı. Ne kadar çok şey var değil mi. Elbette bunların hepsini yapacak ama gücünün yettiğince ve anlayabildiği kadar yapacak. Hele birde çocuğumuz özelse. Ve biz onu hala anlayamadıysak ve keşfedemediysek ona bu kadar yüklenmek doğrumu. Yargılamayacağız arkadaşıyla değerlendirmeyeceğiz ve arkadaşıyla yarıştırmayacağız ki çocuk okuldan soğumasın görev ve sorumluluklarını yerine kendi getirsin. Ve annelerimiz strese girmesin, kaygılanmasın.

Okullardaki eğitimcilerimize okalar çok yük düşüyor ki tecrübeleriyle ailelerimizin ve çocuklarımızın birçok sorunlarını atlatacak onların sağlıklı eğitim almalarını sağlayacaklardır. Bu yıl ki işleri uzun ve zorlu neyse lafı fazla uzatmayım. Haftaya tekrardan görüşmek dileğiyle.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum