Araştırmacı-yazar Ömer Tokgöz, Konya’nın tarihi ve kültürel önemine dikkat çekti. Tokgöz, Konya’nın Anadolu’nun en önemli tarihi ve kültürel merkezlerinden biri olduğunu vurguladı. Beyhekim Mescidi’nin tarihi değerinin yok edildiğini belirten Tokgöz, "Beyhekim Mescidi, Alman Konsolosu tarafından kaçırılarak Almanya'da kaçak bir mihrap olarak sergileniyor" ifadesini kullandı. Konya'da yol ve imar çalışmaları nedeniyle bazı tarihi eserlerin yıkıldığına da değinen Tokgöz, özellikle Alâeddin Tepesi yakınındaki Nalıncı Baba Türbesi’nin 1925 yılında yıkıldığını aktardı.
Araştırmacı-Yazar Ömer Tokgöz, Konya’nın Tarihi ve Kültürel önemi üzerine gazetemize özel açıklamalarda bulundu. Ömer Tokgöz, Konya’nın Anadolu’nun en önemli tarihi ve kültürel merkezlerinden biri olduğunu vurguladı. Tokgöz, “Konya, kadim bir başkent olup, Türkiye’nin Anadolu’daki Türk İslam kültürünün 5 temel kentinden biridir. 9 bin ila 10 bin yıllık geçmişe sahip olan Konya, insanlığın tarımla uğraşmaya başladığı dönemlere kadar uzanan tarihi ve kültürel zenginliklere ev sahipliği yapmaktadır. Konya, medeniyetlerin beşiği noktasında önemli yere sahip. Şehirdeki Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait birçok yapının varlığını sürdürüyor. Konya, Roma ve Hitit dönemlerinde de merkezi bir şehir olarak tarihi ağırlığını ortaya koymuştur. Günümüzde Selçuklular döneminden kalan cami, kütüphane ve hamam gibi yapılar, şehrin tarihi dokusunu zenginleştirmektedir” diye konuştu. Tokgöz, Konya’nın kültürel mirasının korunması ve tanıtılmasının önemine de vurgu yaparak, şehrin tarihi eserlerinin Anadolu’nun kültürel kimliğini temsil ettiğini belirtti.
“BEYHEKİM MESCİDİ ALMAN KONSOLOS TARAFINDAN KAÇIRILDI”
Araştırmacı-yazar Tokgöz, Beyhekim Mescidi'nin tarihi önemine dikkat çekerek, bu yapının Alman Konsolosu tarafından yurtdışına kaçırıldığını vurguladı. Tokgöz, "Beyhekim Mescidi'nin mihrap taşını, konsolos Konya'da görev yaparken tamir ya da bakım bahanesiyle sandıklara yükleyerek götürdü. Şu anda Doğu Almanya'da kaçak bir mihrap olarak sergileniyor. Konya'nın zengin kültürel mirası pek de korunmamış. Kıyıda köşede kalmış, gün yüzüne çıkmamış birçok eserimiz var. Bunlar türbeler ve çeşmeler gibi önemli yapılar. Özellikle Alâeddin Tepesi'nden yola çıkıldığında dikkat çeken birçok tarihi eser bulunuyor. Yusuf Ağa Kütüphanesi'nde bulunan değerli yazma eserlerden bazıları çalınmış. Bu eserlerin çoğu kaybolmuş durumda. Türk motiflerinde sıkça kullanılan lale motifi de Allah'ı simgeliyor" ifadelerini kullandı. Tokgöz, geçmişte Alâeddin Cami'nin halılarının çalınması girişimlerinin yaşandığını da hatırlatarak, "Sırçalı Medrese'nin mihrabında yer alan iki madalyon da çalınmış. Kültürel mirasımıza sahip çıkılması gerektiği aşikar," şeklinde konuştu.
“TARİHİ ESERLER YOL VE İMAR ÇALIŞMALARIYLA KAYBOLDU”
Konya’da bazı eserlerin yol ve imar çalışması nedeniyle yıkıldığını ifade eden Tokgöz, “1925 – 1932 döneminde farklı çalışmalar söz konusu. Bu medreseler kayboldu derken; yol, ve imar çalışması yapıyoruz diyerek ya da ihtiyaç ve gerek kalmadı diyerek birçok medrese kaybolma ihtimali söz konusu. Örnek olarak Alâeddin Tepesi’nin yanında Nalıncı Baba Türbesi varmış zamanında ama 1925’te bir gece yıkılmış. Maalesef ben buna akıl tutulması diyorum. Bir yönüyle de ben buna Vandalizm diyorum. Konya’da yapılan araştırmalara göre 52 tane mezarlık kaldırılmış yol ve imar çalışmasından dolayı. Yol ve imar için Ulvi Sultan Mescidi’ni yıkıldı. Oradaki türbe yapıldı ve çok güzelde oldu, kime ne zararı var. Mustafa Kemal Atatürk 1931’de Konya’ya ziyarette geldiğinde şehrin ileri gelenleri kendisine medrese ve camilerin durumunun kötü olduğunu anlatıyorlar. Atatürk, Ankara’ya Başkan İsmet İnönü’ye telgraf çekerek cami ve medreselerin tek tek ismini belirterek bunların onarılmasını emrediyor. Ve bu eserler 1950 yıllarda restore edilerek müze olarak açılmış” açıklamasında bulundu.
“ÇEŞMELER RESTORE EDİLMELİ”
Tokgöz, kent merkezinde tespit ettiği 30 civarında çeşmede problem olduğunu, özellikle Gödene Çelebi çeşmesi, Hacı Fatma Hanım Çeşmesi, Hoca Habib çeşmesi, Melek Sokak ve Şeyh Ulema Recep Ağa çeşmelerinin ivedilikle restore edilmesi gerektiğini açıkladı. Musalla, Üçler ve Kasım Halife gibi tarihi mezarlıklarda bulunan tarihi mezar taşlarının da kötü durumda olduğunu söyleyen Tokgöz, Bu tür tarihi eserlerin tamamına barkod konulması, ihbar hattı kurulmasını, tarihi eserlere zarar verenlere karşı caydırıcı olması için kamera takibi ve mevzuatta öngörülen kontroller ve hukuki tedbirlerin uygulanmasını gerektiğini belirtti. ABDULĞANİ ÇİFTÇİ