Necmettin Erbakan Üniversitesi Selçuklu Kültür ve Medeniyeti Uygulama ve Araştırma Merkezi, Karatay Belediyesi ile Vakıflar Konya Bölge Müdürlüğü iş birliğiyle düzenlenen konferansların ilki, NEÜ Köyceğiz Yerleşkesi Fuat Sezgin Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi.
“SAHİP ATA FAHRETTİN ALİ VE SADREDDİN KONEVİ KONFERANSLARINI KİTAPLAŞTIRDIK”
Programın açılışında konuşan NEÜ Selçuklu Kültür ve Medeniyeti Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ahmet Çaycı, “Merkez olarak 4 yıl önce Konya Vakıflar Bölge Müdürlüğü ile böyle bir programa başladık ve bugüne kadar üç tane konferans dizisi gerçekleştirdik ve ikisini de kitap olarak neşrettik. Sahip Ata Fahrettin Ali ve Sadreddin Konevi konferanslarını kitap haline getirdik. Celalettin Karatay Konferansları ile ilgili kitabı da yakın zamanda dizgiye geçip bastıracağız. Bu vesileyle, böylesine önemli programların hazırlanması ve gerçekleştirilmesinde emeği geçen, desteği olan herkese teşekkür ediyorum” dedi.
Konya Vakıflar Bölge Müdürü Yılmaz Kılınç ise, 2021 yılında başlayan seri konferansların paydaşı olmaktan onur duyduklarını belirterek, etkinliklerin düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür etti ve programın hayırlara vesile olmasını diledi.
Konferans dizisinin ilk konuğu; İstanbul Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Muharrem Kesik, “Türkiye Selçuklu Devleti’nin Gizli Sultanı: Muînüddin Süleymân El-Pervâne” konusunda katılımcılara bilgiler verdi.
“SÜLEYMÂN EL-PERVÂNE, SELÇUKLU DEVLETİ’NİN MOĞOL TAHAKKÜMÜ DÖNEMİNDE ÖNEMLİ BİR DEVLET ADAMIYDI”
Muînüddin Süleymân El-Pervâne’nin; Türkiye Selçuklu Devleti’nde bir döneme adını verdiğini, 1262 ila 1277 yılları arasında Selçuklu Devleti’nin Moğol, bilhassa İlhanlılar’ın tahakkümü altında bulunduğu devrede ortaya çıkmış çok önemli bir devlet adamı olduğunu aktaran Prof. Dr. Kesik, “Bir devlet adamı olarak Moğolları iyi tanıması, onun en büyük avantajı olmuştur. Bunun dışında, babasının devletin veziri olması, babasının himayesinde birtakım eğitimler alması ve tecrübeler edinmesi Süleymân El-Pervâne’nin yetişmesinde çok büyük bir önem arz ediyor” diye konuştu.
Muînüddin Süleymân El-Pervâne’nin vezirlik makamına kadar yükseldiğini ancak onun daha çok pervane mevkiinde kalmak istediğini anlatan Kesik, “Pervane; toprak idarecisidir. Bayındırlık ve iskan bakanı gibi, tapu işlerine bakan biri gibi düşünebiliriz. Toprak tevcihatı ile uğraşan, iktaları kayıt altında tutan önemli bir devlet yetkilisidir. Sultan, bazen en gizli işleri bu yetkiliyle paylaşabilir. O yüzden bu göreve getirilecek kişilerin çok güvenilir kimseler olması gerekir. Pervane makamının yetkileri sınırlı olmasına rağmen Süleymân El-Pervâne, bu mevkinin ve hatta vezirlik makamının sınırlarını aşan bir konumda yer almıştır. Özellikle 1266-1276 tarihleri arasında ‘sultan’ ayarında bir mevkide konumlanmıştır” ifadelerini kullandı.
Pervâne’nin, Moğollarla her zaman irtibatını sağlam tuttuğunu da vurgulayan Prof. Dr. Muharrem Kesik, “Pervâne’yi, Moğolların sadık adamı pozisyonunda yer almış bir devlet adamı olarak görüyoruz. Bunun yolu olarak da Moğollar ne dediyse yapmış. Moğollar, Türkiye Selçuklu Devleti’nden ne istediyse Süleymân El-Pervâne bunları harfiyen yerine getirmiştir. Süleymân El-Pervâne’nin hayattaki en büyük amacı; ilk olarak tek başına 4. Kılıçaslan’ı tahta çıkarmak, sonra onu istediği gibi yönlendirmek, gütmek, mümkünse pasifize etmek. Süleymân El-Pervâne’nin Moğollara en büyük hizmeti ise, Türkmen akınlarını, Türkmenlerin, Moğolları Anadolu’dan çıkarma politikalarının önünde bir duvar oluşuydu. Moğollar, bunun için Süleymân El-Pervâne’ye kıymet veriyordu” ifadelerini kullandı.
Konferansın ardından hat, tezhip, kalem işi gibi sanat türlerindeki eserleri içeren Selçuk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Geleneksel Türk Sanatları Bölümü öğretim elemanlarının hazırladığı serginin açılışı yapılarak sanatseverlerin beğenisine sunuldu.