Necmettin Erbakan Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Önder Kutlu, gazetemize verdiği röportajda, FETÖ hain terör örgütünün darbe sonrası yaşanan gelişmeleri ve şu anda FETÖ ile yaşanan mücadeleyi değerlendirdi. Prof. Dr. Kutlu, FETÖ'nün kötü emellerine ulaşmak için dini kullandığını belirterek şunları söyledi: “15 Temmuz darbe girişiminin yaşandığı günlerde şok içindeydik ve böyle bir durumun olacağını tahmin edememiştik. 8 yıl öncesinde yaşanan olaylar tam anlamıyla sağlıklı bir şekilde değerlendirilmeyebilir. Aradan geçen zaman içinde yeterli dersi çıkardık mı toplum olarak bu tartışılabilir. Bununla ilgili çok daha fazla şey yapılabilirdi. Bu darbe girişimi nasıl oldu ve duruma nasıl gelindi diye uzmanlar tarafından daha çok araştırılabilirdi. İlahiyatçılar olayın dini boyutuna bakarlardı. Hakikaten din ve İslamiyet adına hareket ettiğini söyleyen insanlar yaptı bunu. Bu durum Türkiye’de inanan insanlar açısından büyük bir travmaydı. 15 Temmuz’un hemen akabinde çok büyük bir travma yaşandı Türkiye’de. Vatandaşlar, dine, diyanete ve inanan insanlara mesafe koydu. Ama biz bu hain FETÖ’nün dini araçsallaştırdıklarını ve ticaret için kullandıklarını biliyorduk. Kötü emellerine ulaşmak için dini kullanmışlardı.”
“BUNLAR MASONİK YAPILANMADIR VE BUNLARI ÇÖZMEK ÇOK ZORDUR”
Prof. Dr. Önder Kutlu, FETÖ'nün 1960'ların sonlarından itibaren nasıl teşkilatlandığını ve bu uzun vadeli ihanetin etkilerini değerlendirdi. Kutlu, 40 yıl boyunca yerleşmiş bir yapının bir anda yok edilmesinin mümkün olmadığını vurgulayarak, “1960'ların sonu, 1970'lerin başında türemeye başlayan bu ihanet şebekesi, o dönemde komünizmle mücadele derneklerini kullanarak teşkilatlandı. 1980'den sonra kendilerini daha liberal bir ortamda buldular. Ancak asıl atılımlarını Sovyetler Birliği'nin dağılması ve sonrasındaki gelişmelerle birlikte gerçekleştirdiler. Bu yapılar masonik yapılanmalar gibi çözülmesi çok zor olan yapılardır. Yapılan işler ve ihanetler, terörist başının veya etrafındakilerin kendi aklıyla yapabileceği şeyler değildir. Bu hainler, 'Ilımlı İslam' dedikleri ve kendilerince bir din anlayışı ortaya koydular ve bunu Türkiye'de ve dünyada yaymaya çalıştılar” ifadelerini kullandı.
“40 YILLIK BU HANÇERİN ÇIKARILMASI KOLAY DEĞİL”
Haksızlığın yapıldığı devlet kurumların yeni yeni toparlandığını ifade eden Önder Kutlu, "Türkiye’de en mahrem yerlerimize girdiler. Bu ihanet şebekesi başta yargı ve Türk Silahlı Kuvvetleri olmak üzere her alana nüfuz etmişler. 40 yıllık bu hançerin çıkarılması kolay değil. Bizim öz eleştiri olarak devlet ve millet olarak yaptığımız şeyler var mıdır? Evet vardır. Bu bir süreç ve bugün bunlar dünyanın her yerinde damgalanacaklar. Türkiye’de ve dost ülkelerde damgalandılar. Yani hiçbir terör örgütü sıfırlanamaz. Güçleri azaltılabilir, dişleri sökülebilir ama bitmeleri mümkün değil. Bizim yeni nesillere sahip çıkmamız gerekiyor. Haksızlığın yapıldığı devlet kurumları yeni yeni toparlanıyor. Bu kurumlar, özellikle dini değerler ve kurumlar, yeni yeni toparlanıyor" şeklinde konuştu.
“FETÖ’NÜN TAMAMEN TEMİZLENDİĞİNİ SÖYLEMEK MÜMKÜN DEĞİL”
Prof. Dr. Önder Kutlu, FETÖ'nün siyaset, yargı, askeriye, emniyet ve bürokrasiden tamamen temizlendiğini söylemenin mümkün olmadığını belirtti. Prof. Dr. Kutlu, "Telefonlarında ByLock çıkan ve bunlara destek verenler ByLock'un delil olmadığını söyleyerek bunu zaman aşımına uğratmaya çalışanlar var. Ya da bu örgütü diriltmeye çalışanlar var. Bu örgüt ülkenin en kılcal damarlarına girmiş ve ihtiyaca göre kimlik değiştiren bir yapıya sahipti. Bunlar çeşitli gruplara sızdılar. Dolayısıyla bunlar şu anda devlet kurumlarında, siyasette ve bürokraside var mıdır? Muhtemelen vardır. Bunların, siyaset, yargı, askeriye, emniyet ve bürokrasiden tamamen temizlendiğini söylemek mümkün değil. Ancak Türk Silahlı Kuvvetleri, emniyet ve yargının bu temizliği makul seviyenin üzerinde başarılı bir şekilde gerçekleştirdi. Bu üç alanı farklı tutuyorum ama diğer alanlarda, mesela akademide, yeterli düzeyde temizlenmedi ve aynı hassasiyet gösterilmedi. Akademi temizliğinde Konya dahil tüm şehirlerde gerekli tam anlamıyla temizlik yapılmadı. Dolayısıyla tam anlamıyla temizlendiğini söyleyemeyiz. Ama illaki gizlenenler ifşa olacaktır ve yakalanacaklardır" açıklamasında bulundu.
ABDULĞANİ ÇİFTÇİ