Avukat Latif Cem Baran, Türkiye’deki son ekonomik gelişmeleri ve vatandaşların yaşadığı mali sıkıntıları değerlendirdi. İcra ve iflas dairelerindeki dosya sayısının artış gösterdiğine dikkat çeken Baran, ülkedeki borç yükünün giderek arttığını vurguladı. Baran, " Türkiye’de borç yükü artıyor. İcra ve iflas dairelerindeki dosya sayısı gün geçtikçe artıyor. Bu veriler, devletin kayıtlarında yer alan resmi istatistiklerle destekleniyor. Geliri düşen ve fakirleşen esnaf, memur ve çalışanların durumu ortada. Bugün, en yüksek maaşı alan bir vatandaşın alım gücü ile 15-20 yıl öncesine bakarak bir kıyaslama yapmak gerekiyor. Altın üzerinden değerlendirdiğimizde, bugünkü maaşlar ile ne kadar altın alınabiliyor, ya da geçmişte bu oran nasıldı, bunu göz önünde bulundurmalıyız. Paranın gerçek değerini alım gücü belirler" ifadelerini kullandı.
“EKONOMİK KALKINMADA MEDYANIN MERKEZDE OLMASI GEREKİYOR”
Latif Cem Baran, ekonomik kalkınmada medyanın merkezi bir rol üstlenmesi gerektiğini vurguladı. Baran, özellikle yerel medyanın karşı karşıya kaldığı ekonomik zorluklara dikkat çekerek, "Yereldeki medya mensubu arkadaşlarımızın ekonomik anlamda zorlandığını görüyoruz. Bu durum, yerel medyanın daha da sıkışmasına yol açıyor. Oysa yerel medyanın güçlenmesi, demokrasinin güçlenmesi anlamına gelir. Türkiye’de sesi duyulmayan ve yerelde kalmış insanların rahatı, mutluluğu ve sorunlarının çözümü, güçlü bir yerel medya ile mümkün olabilir. Bu sebeple, ekonomik kalkınmada medyanın merkezde olmasını önemsiyoruz" diye konuştu.
“ALTINA ENDEKSLİ BİR KREDİ SİSTEMİ KURULMALI”
Türkiye'nin ekonomik sorunlarının çözümünde faizden uzak, altın odaklı bir sisteme geçilmesi gerektiğini vurgulayan Baran, "Türkiye'nin ekonomik sorunlarının çözümünün faiz dışı, altın içeriye dayalı bir yöntemle mümkün olduğuna inanıyoruz. İnsanların alışverişi durduruluyor, bireysel ithalat yetkisi 150 Euro'dan 30 Euro'ya düşürüldü. 30 Euro’ya yurtdışından ne alınabilir? Ayrıca, vergilerdeki artışlar da vatandaşları zorluyor. Avrupa Birliği ile ticarette vergi oranları yüzde 18’den yüzde 30’a yükseldi. Bu durum, ekonomi yürütmeyi zorlaştırıyor. Ekonominin daralması ve enflasyonun düşmesi insanları mutlu etmeyecek. Asıl amaç, insanların cebindeki paranın faize gitmesini önlemek olmalı. Altına endeksli bir kredi sistemi kurarak bu sorunları aşabiliriz. Ancak faiz sistemi sürdüğü sürece ekonomik yaralar kanamaya devam edecek ve kapanmayacak. Çünkü faiz, bereketsizliğin kaynağıdır" şeklinde konuştu.
ABDULĞANİ ÇİFTÇİ