Konya’nın Yunak ilçesi, son bir aydır devam eden etkili sağanak yağışlarla birlikte doğanın çarpıcı gücüne tanıklık ediyor. Özellikle Ağustos’un 20’sinden sonra etkisini artıran yağmurlar, ilçenin dağ eteklerinde ve dere yataklarında derin yarıklar oluşturarak dikkat çekici bir manzara oluşturdu. Yüksek kesimlerde ve ağaçlık alanlarda meydana gelen bu doğal oluşumlar, bölge halkı için bir yandan hayranlık uyandıran, diğer yandan endişe verici bir gelişme olarak öne çıkıyor.
Piribeyli, Kurtuşağı, Sıram ve Kuzören dağ yamaçlarında etkisini en net şekilde gösteren sel, doğanın yıkıcı ama bir o kadar da etkileyici gücünü ortaya koyuyor. Sel suları, birçok irili ufaklı ağacı ve çalıyı kökünden sökerek adeta bölgenin bitki örtüsünü yeniden şekillendiriyor. Ağaçlar, selin devasa kuvvetine dayanamayarak yıkılırken, bölgenin doğal dokusunda gözle görülür değişimler yaşanıyor.
Ancak doğanın bu hırçın yüzünün yanı sıra, Yunak’ın yüksek kesimlerindeki yabani meyveler için de bambaşka bir süreç başlıyor. Özellikle Eylül’ün 15’i ile Ekim’in 15’i arasında toplanmaya başlayan ahlat (yabani armut, kuşburnu ve alıç) meyveleri, selin izleri arasında olgunlaşarak bölge halkına doğanın sunduğu bereketi müjdeliyor. Bu eşsiz meyveler, Yunak’ın yüksek yamaçlarında güneşin altında yavaş yavaş erip, tam kıvamına gelirken, bölge insanı için hem ekonomik hem de kültürel bir değer taşıyor.
Yunak'ta, doğanın hem yıkıcı hem de bereket dolu yüzüne tanıklık etmek, bölgenin ne kadar dinamik ve güçlü bir ekosisteme sahip olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Yağışların etkisiyle şekillenen derin yarıklar ve selin devirdiği ağaçların yanı sıra, olgunlaşan ahlat, kuşburnu ve alıç meyveleri, doğanın dengeleyici gücünün muhteşem birer sembolü olarak parıldıyor. Bu doğa olayları, Yunak’ın coğrafyasına bir kez daha hayran bırakıyor ve ilçenin eşsiz doğasını keşfetmek isteyenler için cazip bir davet niteliği taşıyor.
HABER MERKEZİ