31 Mart seçimlerinden çok önce bir yazı kaleme almıştım
Sarayönü Belediyesi ve AK Parti Sarayönü Teşkilatı ile yazı sonrası birkaç kez görüşme yapmıştık.
Anlaşılan yazı belediye ve teşkilatı kızdırmıştı.
Hayırlısı diyelim…
Ben aslında o zaman bir uyarı da yapmıştım.
‘Bakın önce vatandaşın işini halletmek için koşacaksınız, kendi işinizi çözmek için değil…’
Demek ki orada bir sıkıntı varmış…
Değil mi?
Biz bunu dile getirince birileri fena kızdı.
Kimler kızdı?
Aklınca vatandaşa tepeden bakanlar…
Peki bu yazıyı neden yazıyorum?
Yeniden gündeme getirmenin mantığı var mı?
Anlatayım…
Malum…
31 Mart Mahalli İdareler Seçimi bitti ve Sarayönü ilçesi el değiştirdi.
Beni arayıp tehditvari konuşanlar ortalıkta yok.
Seçimi kaybedince de vatandaş suçlu!
Öyle mi?
Aramızda geçen konuşmayı merak edenler var mı?
Peki…
Tahmin edenler…
Elbette vardır.
Yazıya kızıp bana ‘benim gazeteciye ihtiyacım yok’ diyen bir teşkilatçıdan seçim faturası hesabı yapmasını elbette beklemiyorum.
Şimdi bir kez daha sorayım…
Senin gazeteciye ihtiyacın var mı?
Ha bu arada…
Bana kızıp ‘ben bilirim’ havasında olan arkadaşlar acaba nerede?
Kardeş…
Belediye gitmiş belediye…
Keşke bu yazıya alınacağına bir sorgulasaydın.
Değil mi?
Şimdi 5 yıl vaktin var.
Sorgulamak için.
Ha…
Çok merak ediyorum…
Seni bu yazı da kızdırdı mı?
Gerçi gazeteciye ihtiyacın yok ya…
Yazıyı da görmezsin.