Geçtiğimiz yıllarda İstanbul Üsküdar Üniversitesi’nde bir söyleşiye panelist olarak katılmıştım.
Hepsi de iletişim öğrencisi…
Yüzlerce öğrenci var salonda…
Gazeteciliği anlattım. Yerel gazetenin zorluklarını…
Bir ara aklıma geldi gençlere sordum: Bu salonda kaç arkadaş gazetecilik yapmayı düşünüyor?
Ya da kendi alanında çalışmayı…
İnanın 5 kişi…
Yüzlerce öğrenci var salonda…
Peki…
Kaç kişi bir kurumun haber merkezini gördü?
2 kişi…
Onlar da haklı!
Yapmayacağı mesleğin uygulama merkezine neden gitsin?
Sonra…
Konya’nın ‘üniversiteler şehri’ olduğunu anlattım.
Neredeyse Türkiye’de birçok ilin nüfusundan daha fazla öğrenciye sahip bir il Konya…
Ciddi potansiyel…
Panel sonrası yanıma gelen mülki amir ve yerel yönetici ‘Mehmet Ali Bey, Konya’da gerçekten 140 bin öğrenci mi var?’ diye sorduğunda şaşırmıştım.
‘Evet’ dedim…
Onlar da şaşkın…
‘Acaba rakamı yanlış mı söyledi?’ diye beniz düzeltmek istediler ama doğru olduğunun altını çizdim.
‘Demek ki biz Konya’yı anlatamamışız’ dedim.
Bizim eksiğimiz…
Kabul…
Ama üniversitelerin hiç mi suçu yok?
Yöneticilerin yani…
Tam da tercih dönemi ya…
Önceki gün Konya Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Osman Nuri Çelik bir televizyon programında üniversiteyi anlatıyor.
Ne anlattı acaba?
Daha kampüsünü bile yapamadığını mı?
Adı üzerinde teknik üniversite…
Konya sanayisinin beyaz yakalı istihdam sorununu çözemediğini mi?
Ne anlattı acaba?
Merak ettim doğrusu…
Konya Teknik Üniversitesi öğrencilerinden kaç tanesi yaz döneminde staj yapıp sanayide çalışmış?
Hâlbuki…
Konya Bilim Merkezi gibi devasa bir yapı var.
İmkân var…
Sonra…
Konya Gıda Tarım Üniversitesi’ni kapatmak için çalışan bir yönetim var.
Lütfen Ramazan Erkoyuncu Başkan yanlış anlamasın zira kapatmak için haklı gerekçeleri de var.
Kendi ifadesi olduğu için rahat yazıyorum.
‘Bu yıl uygulama yaptıracağız’ deyip ‘hatta maaşının 3’te 2’sini ve sigortasını biz ödeyeceğiz’ diyen bir Necmettin Erbakan Üniversitesi var ama uygulamada yine yok!
Selçuk Üniversitesi’ne ayrı bir başlık açacağım ama şimdi değil.
Durum böyleyken…
Ben de kalkmışım İstanbul gibi bir yerde ‘Konya Üniversiteler Şehri’ diye iddialı bir cümleyle övünüyorum.
Ne diyeyim…
Tercih dönemi…
Yanlış anlaşılmak istemem.
Lakin…
Daha somut çalışmalarla kanallara çıkın tavsiyesinde bulunayım.
Daha somut…
Şu kadar öğrencimiz işbaşı yaptı gibi…
Üniversiteler şehri kavramının içini doldurmak lazım.
Kafalardaki soru işaretlerini de gidermek…
Dedim ya…
Projelerin uygulamaya dökülmesi lazım.
Yoksa 200 kişilik iletişimcinin olduğu salondan 2 gazeteci çıkmaz!
Aynı on binlerce öğrencisi olan bir üniversiteden onlarca mühendisin çıkmayacağı gibi…
Biz yine de iyi tarafından bakalım.
Sözümüzün arkasındayız: Konya Üniversiteler Şehri…
Türkiye’nin en ucuz şehirlerinden birisi…
En güvenli şehirlerden birisi…
Konya’yı tercih için çok neden var.
Merak etmeyin…
Buyrun gelin…