Konya Şeker Başkanı Ramazan Erkoyuncu’nun basın toplantısı vardı.
Başkan Erkoyuncu’yu her zamankinden daha çok kendinden emin ve bütün alanlara hakim gördüm.
Her alanı bizzat takip ediyor anlaşılan.
Bu durum çok güzel…
Kurum adına…
Bir de her cümlesinde altını çizdiği ‘Bu kurum Konya’nın, Konya çiftçisinin’ vurgusu da önemli.
İşin doğrusu Konya Şeker’in mali durumunu konuşmaktan başka şeylere fırsat kalmadı.
Realiteyi anlatmak lazım ama başka şeyleri de konuşmak lazımdı herhalde.
Önce bir hikâye anlatayım isterseniz…
Adamın birisi kasabın birinden alacağını tahsil etmek için kasap dükkânına girer. Bakmış ki kasap eline satırı almış dükkânda birisiyle kavga ediyor, donmuş kalmış.
Neyse bir şekilde araya girmişler ve durumu düzeltmişler, kavga sona ermiş.
Alacağını istemek için dükkâna giden adama sıra gelince de ‘sen ne istiyorsun?’ diye sormuş kasap.
Adam mahzun bir şekilde ‘bir kilo kıyma efendim’ demiş.
Hikâye bu…
Tabi ki biz de Konya Şeker’den alacaklı falan değiliz ama Başkan öyle bir anlattı ki, fotoğrafa bakınca yatırımları, hedefleri, fabrika sayılarını soramadık bile.
Araya bir şey daha sıkıştırayım…
Yıllar önce ‘Konya Stratejik Gıdanın Üssü Olur mu?’ başlıklı bir yazı kaleme almıştım.
O yazıda Konya Şeker’e tarihi bir misyon da yüklemiştim.
Yağ var, şeker var, su var helva yapılacak.
Konya Şeker de bunun için biçilmiş kaftan.
Potansiyel var.
Böyle bir boşluk da var.
Ayrıntılara tekrar girmeyeceğim ama ilerleyen yıllarda dünyada gıda ve su savaşlarının olacağı aşikâr.
Gıda konusunda hem güvenli bir şehirde olmanın avantajı ile Konya Şeker, su sorunu ile de üreticiye bir adım uzaklıkta olmakla da yine Konya Şeker…
Su sorununa çözüm üretecek kurumlardan bir tanesi de Konya Şeker olmalı.
En azından paydaş…
Öyle ya…
Her konuşmasında ‘Bu kurum Konya’nın, Konya çiftçisinin’ vurgusu da bize bunu anlatıyor.
Lakin…
Kendi sıkıntılarıyla boğuşmaktan şehrin en önemli başlıklardan birisi olan su sorunu konusuna da paydaş olamıyor.
Bunları neden anlattım?
Toplantı sonrasında bunları da konuşalım isterdim ama gerek realiteden gerekse ‘en iyi sen bilirsin’ düşüncesinden bunlara hiç giremedik bile.
Toplantıda soramadığım soruları buradan sorayım…
Başkan Erkoyuncunun da affına sığınarak…
Görevi devraldığınızdan bu yana rakamların kıyasını yaptınız.
Şu sorulara da Konya cevap arıyor;
Görevi devraldığınızda kaç fabrika vardı bugün kaç fabrika var?
Bu arada Ramazan Erkoyuncu’nun ticari zekâsını da alkışlamak lazım.
‘Rakamlardan anlamam kâr edecek alanlar ortada’ diyor.
Devam edelim…
Bir dönem (Limana yakın bahanesiyle) Torku dağıtım merkezleri olarak kurulan merkezler hala devam ediyor mu?
Fabrika sayısı azaldıysa bu tesisler şimdi ne olarak kullanılıyor?
Gelelim son soruya…
Torku’nun önümüzdeki yıllar için planı nedir?