Konya, Ramazan ayında paylaşımın zirvesini yaşar.
Bunu genele yaymak lazım…
Yılın her ayı böyle olmalı.
Tabi ki buna önderlik eden kuruluşlar da var.
Yardım derneklerinden bahsediyorum.
Bir de belediyeler…
Selçuklu…
Meram…
Karatay…
Bir de taşra ilçe belediyeleri…
Hepsinin ayrı ayrı çalışmaları var.
‘Sosyal belediyecilik’ sloganının içini doldurabilmek kolay değil.
Yeri geldikçe de bu çalışmalardan bahsedeceğiz.
Ha bir de…
Belediyelerin sosyal yardımlarının içeriğiyle alakalı çok şey yazılır.
Merkez ilçe belediyelerinde ciddi bir çalışmanın olduğunu söyleyeyim şimdiden.
İlerleyen yazılarımızda ayrıntıları vereceğiz.
Unutmadan…
Bu faaliyetler sadece Ramazan ayında değil yılın sair zamanlarında da var.
Güzel…
Olmalı…
Gelelim Ramazan’a…
Siz de fark ettiniz; Konya Büyükşehir Belediyesi’nin çalışmalarını en sona bıraktım.
Büyükşehir, sadece Ramazan ayında değil bütün yıl boyunca eğitim, sağlık, spor ve sosyal destek alanlarında çok önemli faaliyetleri var.
Tarımda da öyle…
Dedim ya…
Ayrıntılarını yeri geldikçe yazarız ama şimdilik başka bir konuya değinmek isterim.
Hatırlayın…
Salgın sürecinde, hizmet sektöründe faaliyet gösteren vatandaşlar için Konya Büyükşehir Belediyesi bir destek çalışması yapmıştı.
Ulusal bir market zinciri ile anlaşıp bu süreçte zorda olan vatandaşlara alışveriş çeki dağıtmıştı.
Çok güzel değil mi?
Hatta hiçbir vatandaşı ayırt etmeden yapılan çalışma ile Uğur Başkan ne çok dua almıştı.
Çünkü proje de kayda değer.
Salgın döneminde farklı destekler de oldu.
Yeri gelmişken hatırlatayım istedim.
Demem o ki…
Yine Ramazan ayı geldi.
Belediyeler hazırlıklarını yapmıştır.
Sanıyorum Büyükşehir Belediyesi de alışveriş kartlarını hazırladı.
En azından tahmin ediyorum.
Ya da hazırlamak üzeredir.
Konya Büyükşehir Belediyesi’ne acizane bir tavsiye…
Bu yıl yapılacak projeyi ulusal market zincirleri ile yapmayın.
Neden mi?
Hem yerel marketler kazansın, para Konya’da kalsın.
Dolayısıyla şehrimize yeni bir yatırım olarak geri dönsün.
Hem de fırsatçılık yapanlara malzeme vermeyin.
Gıda zamlarının her gün artmasında en büyük etken bu zincir marketlerdir.
Bunu herkes biliyor.
Deposunda tonlarca, yağ, şeker çıkan bu marketler değil mi?
Daha onlarca şey sayabiliriz.
Devlete aba altından sopa gösterenler de bunlar…
Tekelleşmeye başlayanlar da…
Demem o ki…
Sadece Konya Büyükşehir Belediyesi değil diğer belediyeler de bunlara fırsat vermemelidir.
Büyüteceksek yerel markalarımızı büyütelim.
Onlar daha çok kazanıp devleti tehdit edemesin.
Bir de…
Ramazan ayında fiyat denetimlerinin yanında marketlerin raf ve depo denetimlerini de sıklaştırıp vatandaşı ezdirmeyelim.
Önemli…
Şimdiden hatırlatayım istedim.
Kendi elimizle kendimizi tehlikeye atmayalım.
Haksız mıyım?