Geçen haftalarda Mevlana Müzesi’nin paralı olup olmaması ile ilgili bir yazı kaleme almıştım.
Ücretli mi olsun, ücretsiz mi?
Konuyu yeniden alevlendirecek değilim tabi.
Lakin…
Başlangıçta ne demişsem şimdi de aynısını diyorum; Ücretli olsun ki değeri bilinsin.
Nokta…
Konya kamuoyu ücreti ile ilgilenedursun yeni restore edilen 'Yeşil Kubbe' olarak da bilinen Kubbe-i Hadra'daki çinilerin bir bölümü döküldü.
O fotoğrafları anımsadınız değil mi?
Daha yeni restore edilmişti.
Ha…
Açıklama da yapıldı ama kimse bu açıklamadan tatmin olmadı.
İşin doğrusu benim de içime sinmedi.
Açıklamadan bahsediyorum.
Buyrun paylaşayım…
Siz karar verin.
Henüz restorasyon sürecinin tamamlanmadığını, yerleştirilen çinilerin tepkimelerinin gözlemlenebileceği bir süreç olduğunu falan açıklamışlar.
Özrü kabahatinden beter.
Yazık yahu…
Yazık…
Malum…
1,5 yıl süren restorasyon çalışmaları sonrasında turkuaz rengindeki çiniler kubbeye yerleştirilmiş böylece Kubbe-i Hadra, geçen yıl aralık ayında yeni görünümüne kavuştu.
Şimdi…
Şimdi yeniden restorasyon.
Konya burası…
‘Gemisini kurtaran kaptan…!’
Böyle mi demek lazım?
İl Kültürü Müdürü Abdüssettar Yarar, zaten köşesine çekilmiş emekliliğini bekleyen bir isim.
‘Bana ne’ diyor anlaşılan.
Müdür varken de diğer isimler öne çıkmaz tabi…
Sonuç…
Durum ortada…
Çiniler değil müzeyi götürseler kimin umrunda?
Yıllarca ziyaretçinin en yoğun olduğu dönemlerde bile tadilatta değil miydi?
İki çini düşmüş! çok mu?
Üstü kapatıldı gitti…
Hani ücretsiz olarak değersizdi ya…
'Bana ne' diyerek iyice değersizleştiriyorsunuz!