Selamünaleyküm kıymetli kardeşlerim.
Teselli mektebimize kaldığımız yerden devam edebiliriz inşallah.
Bugünkü teselli konumuz katlama olacak. Hayatta bin bir şey yaşıyoruz çoğu zaman, sabrı sadece beklemek olarak niteliyoruz, belkide çaresizliğimizin ardına bu perde ile sığınıyoruzdur. Fakat maneviyat denilen olgu dertlere katlanmayı değil, onları biçimlendirmeyi öğretir insana.
Katlama tesellisinde de bu konudan bahsedeceğiz inşallah.
Katlamak, biçim vermekle eş değer bir sözcüktür. Evlerimizin belli bir düzen ve tertipte olmasını sağlayan şey nedir diye sorsam?
Dolaptaki katladığımız kıyafetler, örtüler vb. şeyler gelir değil mi? Çünkü katlanan şeyler yerini bulur ve uyum sağlar. Katlamadan koyulan hiç bir kıyafet ne düzeni oluşturur ne de belli bir yer edinebilir çünkü yüksek ihtimalle ya askıya gider ya da kullanmıyoruz bahanesiyle başkasına..
Dertler de bittabi böyledir.
Kafanızda katlayıp yerine oturtamadığınız bir çok dert sizi hasta eder.
Tıpkı odanızın dağıldığı gibi...
Hatta belki de asla kafanızdaki o odaya girip toplama cesareti bulamazsınız ve bu dağınıklık sizi psikolojik bunalımlara sürükleyebilir.
Size Allah'ı unutturabilir.
Derdin nasıl amacı bizlere Allah'ı hatırlatmakken amacından sapmış bir dert gözümüzü kör, kulağımızı sağır edebilir.
Demirlerin katlanmadığı bir dünyada binaların olma ihtimali var mıdır?
Pekala binanın olmadığı bir yerde şehir imar etmek mümkün müdür?
Vücudumuzda mevcudiyetini koruyan DNA'ların yapısının 18 milyar kilometreye kadar uzanabileceği gerçeği imkansız gibi geliyor misal, nasıl oluyor orada küçücük bedenin içinde bu devasa mucizeler yer alıyor?
Dertler de böyledir değerli müslümanlar.
Küçücük kalplerin ve kafaların içerisinde milyonlarca dert barınabilir ama bu dertlerin insanı hasta etmemesi için belli bir dizaynda ve katlama teorisine uygun bir biçimde yer almış olması gerekir.
Katlanan ve bir biçime sokulan dert de tıpkı kıyafetler gibi küçücük bir yer kaplar ve sahibini rahatsız etmez.
Dert ve tasaları katlayabilmek için derdin kaynağını bulup halletmemiz gerekir.
Vakit varken ve çekmecelerimiz hâlâ duruyorken, çamaşırlarımızı katlamalıyız.
Bizler dertlerin ağırlığı altında ezilmekten, her şeyden büyük olan Rabbe sığınırız.
Bu düşünce bile dünyalar kadar derdi küçücük bir kalbe sığdırmaya yeter.
Katlanmayı değil katlamayı düstur edinin kıymetli kardeşlerim.
Elhamdülillahi Rabbil Âlemin.