Selam Aleyküm değerli kardeşlerim. Uzun zamandır üzerinde düşünmüş olduğum bir konudan bahsetmek istiyorum.
Değerli kardeşlerim konforun beraberinde gelen rahatlık neticede tembelliği doğuruyor. Bizim içerisinde yaşadığımız evlerden tutun da yazı yazdığımız kalem bile bizim rahatlığımızı tetikliyor öyle değil mi?
Bizler rahata alıştıkça konfor alanımızdan çıkmak istemiyoruz. MazaAllah bu konfordan çıkmama isteği kişiyi imanda zayıflatır. İbadetler aksar. Başta sünnetleri yapmamaya başlarız sünnetin getirdiği boşluk bizi farzı yapmama alışkanlığına teşvik eder derken bir bakmışsınız hayatınızdan namaz çıkmış.
Tabii bizler konfora düşkünlüğümüzü kabul edemiyoruz ve hatta ortada belki kabul edecek bir şeyin olmadığını bile düşünüyoruz.
Bunu anlamanın çaresi rahatınıza, konforunuza zarar veren şeylere ne kadar süre tahammül edebiliyorsunuz . Bunu defaatle sorgulayın, farzı misal evdeki bir mobilya eğer sağlığa zararı yoksa onu keyif için değiştirmeyin derim . Çünkü sağlığa zarar veriyorsa kendi hakkımıza girmiş oluruz kardeşlerim ki Allah Teâlâ da her nimeti kulun sağlığı için teşekkül etmiştir. Bundan en makul biçimde yararlanmak şartıyla. Eğer bu verilen nimetler doğrultusunda ben ibadetimi aksatıyorsam bu benim için şükür sebebi olmaktan çıkıp MazaAllah küfür sebebi olabilir . Bu ikisi arasındaki itidalli çizgiyi çizmek de bize düşüyor kıymetli Müslümanlar:)
Elhamdulillahi Rabbil Âlemin...