Şu günlerde Cumhurbaşkanımıza güvenmenin haklı gururunu yaşıyoruz. İçinde bulunduğumuz bir kaç ay içinde doların yükselmesi, gıda fiyatlarının bir anda iki katına çıkması, insanımızın alım gücünün azalması bizi de üzdü.
Ülke battı, yandık, bittik bu gidişle dolar 20-30 lirayı bulur diyerek felaket tellallığı yapan fondaş medya halk sokağa çıkmalı, sivil itaatsizlik eylemleri başlamalı diyen terör örgütü lideri veya muhalefetin dağ kadrosu...
Hedeflerini iktidarın düşmesini odaklayan, Erdoğan’ın gitmesi halinde hiç bir vizyonu olmayan kaderlerini doların yükselmesine bağlayan zavallı muhalefet liderleri...
Ardı arkası kesilmeyen sosyal medya yalanları...Maalesef bu yalanlara sorgulamadan inanan insanımız.
Menşei dışarıda olan dolar artıkça sevinçleri tavan yapan bu ağ babalarını biz iyi tanıyorduk. Anlaşılan o ki onlar bizi tanıyamamış.
Ekonomik bir takım sıkıntılarının olduğunu, fiyatlarının el yaktığını elbette bizde biliyorduk. Bu puslu havadan oldukça bizde muştekiydik. Ama biz önce Allah’a sonra devletimize güveniyoruz.
20 yıllık iktidar süresince Cumhurbaşkanımız bu güveni zaten perçinleştirmişti;
Onca mazlumun duasını almış, terörü bitirmiş, geziyi bastırmış, 15 Temmuz darbe girişimini alaşağı etmiş, Sadece 2021 yılında 930 tane fabrika üretime girmiş, işçisini, memurunu mağdur etmemiş, sağlıkta reform yapmış.
Burada sayamayacağım kadar çok yatırımlara imza atmış bir lider... Halkın güvenini çoktan kazanmıştı zaten.
Gelelim çifte bayramınıza:
İlk güzel ve gönülleri mutmain eden haber tabi ki asgari ücretin iki katına çıkarılması işçinizin enfilasyona ezdirilmemesiydi. İkinci güzel haber tabi ki doların çıktığı gibi inmesi.
Bir vatandaş olarak ülkem adına tüm bu olumlu gelişmelerine sevinirken şu öteki taraf var ya! Ülkenin balını kaymağını yiyen ama Türkiyeli olamayan pınarın başında ki devler (paniklediler!). Dolar düşerken tansiyonları fırladı.
Fetö firarisi, Can Dündar: dolar düşerse yine Erdoğan kazanacak diyerek muhalefete yüklendi.
Dolardan medet umanlar bilmiyordu, Türkiye’nin dolardan büyük olduğunu.
Puslu havada umduklarını bulamayanlar eli boş döndü inlerine.
Döviz kuru düşerken ekranda yüz felci geçirenler, sesleri kısılanlar siz kimsiniz?
Türkiye’ye yatırım yapılmasın diye büyük elçiliğe şikayet edenler.
Dolar düşerken tam bir buçuk milyar dolar alan firmalar sahi siz kimsiniz?!
Dünya pandeminin ağır yükü altında ezilirken Cumhurbaşkanımız ülkemize yeni rota çizmeyi başardı.
Ekonomi yeniden dizayn ediliyor. Ekonomi yeni dönemde dört temel üzerine olacak. Yatırım, istihdam, üretim ve ihracat.
Yeni sistemde milletçe çalışıp milletçe kazanacağız. Yıllarca ülkenin kanını emen tüfeyliler, alnı terlemeden ülkenin balını kaymağını yiyen mutlu azınlığın hoplaması, Erdoğan’ı istememesi bu yüzden. TÜSİAD ın açıklama yapması, döviz kurunun yükselmesi, fondaş medyanın halka korku pompalaması kendi gelecek kaygılarından.
Artık faiz lobileri kazanamayacak. Bu yeni sistemle bu kadim topraklarda beleş yaşayamayacaklar.
Kolay değil tıkır tıkır işleyen sistemleri bozulacak, sömürü düzenleri yıkılacak. Tüm silahları ile saldırmaları o yüzden. Bizde bu Ülkenin bir bireyi olarak tüm bu saldırılara karşı gardımızı alacağız. Mesela dolar düşünce yüzü düşen hainleri not edeceğiz. Saflarımı sıkılaştırıp büyük Türkiye davasında küresel güçlerin karşısında devletimizin yanında yer alacağız.
Çünkü mesele Erdoğan değil
Mesele güçlü Türkiye meselesi.