Rus-Ukrayna Savaşı’nın on dokuzuncu günündeyiz. Ukrayna’nın Cumhurbaşkanı Zelenskiy Avrupa’ya güvenmenin bedelini ödüyor. Halk perişan, savaşta ölenler, yaralananlar, ülkeyi terk edenler... Savaşın bilançosu ağır.
Neyse ki Türkiye var. İki ülke arasındaki bakan düzeyindeki ilk teması sağlayan Dış İşleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu.
Rus Dışişleri Bakanı Lavrovu ve Ukraynalı mevkidaşı Kulebay’ı Antalya demokrasi formunda bir araya getirdi.
SSCB’nin eski aile fertlerinin sorunlarını çözmek ve savaşı bitirmek için çaba sağlandı.
Antalya’daki bu tarihi zirve Fransa’da gündem oluyor. Muhalefet Makron’u eleştiriyor. “Sürekli elinde telefon birilerini arıyor. Bir de Avrupa dönem başkanı olacak. Ama bu Rusya ve Ukraynalılar gidip Antalya’da görüşme yapıyor”
Türkiye’nin bu başarısı içimizdeki muhalefet yazarlarını da hayran bırakıyor. Örneğin, hiç abartmıyorum ‘tüm dünyanın gözü Antalya’da’ diye söze başlıyor Cüneyt Arsever ve devam ediyor. Türkiye çok müthiş bir olaya imza atıyor. Dünyada eşi benzeri var mı bilmiyorum savaşan iki ülkenin bakanını masaya oturtmak önemli, bravo Mevlüt Çavuşoğlu’na. Türkiye’nin dış politikasından övgüyle söz ediyor iktidara muhalefet olsa da. Tabi dış politikayla ilgili eleştirilerde çok. ‘Ermenistan’la, İsrail’le düşmandınız ne oldu ne değişti de dost oldunuz’ diyenler oluyor. Aslında ülkenin menfaati neyi gerektiriyorsa onu yapıyoruz. Ama cahile laf anlatmak oldukça zor.
Dış siyasette ülkeler gelişen süreçler içinde pozisyonlarını kendi çıkarları doğrultusunda geliştirirler ve değiştirirler. Asıl mesele anlamayana anlatabilmek...
Şu günlerde dış politika başarılarımızın yanında savunma sanayisinde de gündemdeyiz.
“Türkiye'nin silahları Kara savaşlarının doğasını, seyrini değiştiriyor. Dünya’nın dört bir yanındaki ordular şimdilerde kendilerini SHA karşı nasıl savunacaklarını düşünüyor”.
(ABD’li siyaset kuramcısı Fransız Fukuyama)
Dış ülkelerin SİHA hakkındaki yorumlar böyle iken bizim muhalefet SİHA’lara ne diyor.
Merdan Yanardağ diyor ki “Selçuk Bayraktar sayın AKP genel başkanının damadı onun Türkiye’de ürettiği SİHA ve İHA’lar var ya bunları planör oyuncak gibi düşünün yani bir uçak teknolojisi filan değil”
Düşündük ama daha çok senin vatan sevgisinde nerede durduğunu düşündük.
Halk TV sunucusu Ayşenur Arslan teyzemiz de Rus Ukrayna savaşını Erdoğan silah ticaretine bağladı. Son zamanlarda İHA satışları ihracat anlamında müthiş bir patlama yapmış o yüzden Rusya Ukrayna savaşına en çok Erdoğan sevinmiş!
Hani İHA’lar , SİHA’lar planör oyuncak gibiydi? Ne demişler arkasından kırk iti havlatmayan kurt kurt değildir.
Dış siyasette, savunma sanayinde başarılarımızla kendimizden söz ettiriyoruz ama içerde yalan haberlerin manipülasyonların önüne geçemedik. İki üç gün içinde yağı zamlı fiyatla millete sattılar. Bir buçuk aylık yağ kaldı kampanyası milletin cebindeki parayı söğüşlemeye yönelik bir kumpastı. Buna çanak tutanlar on beş günlük satışı bir günde ve zamlı fiyattan satarak vurgunlar yaptılar. Sonra da vatandaşın tepkisini hükümete yönlendirmeyi başardılar, bravo...
Millet olarak çok saf, devlet olarak haddinden fazla merhametliyiz ama zalime merhamet mazluma eziyettir.
Cumhurbaşkanımızın Putin’le görüştükten sonra Rus limanlarında bekleyen, için de yağ ve buğday bulunan otuz gemi geçiş yaptı. On yedi martta Türkiye’ye gelmesi bekleniyor.
Tarım ve orman bakanı bas bas bağırıyor. Gerekli tedbirler alındı yeterli miktarda Ayçiçek stoku bulunmaktadır. Asılsız iddialara itibar etmeyin. Ama siz devlete değil de Fox’a güvenirseniz yapacak bir şey yok. Koca koca adamlar markete akın ediyor. Onar on beşer tane yağ alıyor. Hani paranız yoktu. Kıtlık olan bir yerde koli koli yağ alınır mı? Allah’tan savaşta değiliz.
Ülkemin yaptığı yatırımlarla gurur duyuyorum. Dışarıda izlediği politikayı oldukça başarılı buluyorum eyvallah. Ülke olarak dışarıda ki itlerin hakkından geldik ama maalesef yatağımızdaki bitler cirit atıyor.