İlhan Palut Fenerbahçe deplasmanına kazanmak için gitti, sahaya çıkardığı ilk onbir ve sonrasındaki değişiklikler maçı kazanmaya dönüktü. Ancak ne kadar ekmek o kadar köfte. Kadro kalitesi ve kadro genişliği skora etki etti. İlhan Palut tüm çabasına rağmen takımının karşılaşmanın ikinci yarısında geriye yaslanmasına engel olmadı. Fenerbahçe'nin genel lig performansının üstünde bir oyun sergilemesi kadro kalitesiyle birleşince Abdulkerim gibi çok önemli bir oyuncudan yoksun olan Konyaspor'un işini çok zorlaştırdı ve Konyaspor açısından istenmeyen bir sonuç ortaya çıktı.
İlhan Palut önceki haftadan farklı olarak orta sahada Rahmanoviç yerine Endri Çekici'yi tercih etti. Bu aslında orta sahada oyunu ve topu daha fazla kontrol etmek istediğinin göstergesiydi. İlhan Palut Fenerbahçe karşısında rakibe özel önlem almadan kendi oyununu oynamaya çalıştı. Zaman zaman da istediğini yaptı. İlhan Palut oyun sisteminden asla taviz vermiyor, mesela Anicic ile başlayıp orta sahayı Soner, Oğulcan Amir'le kurup katı savunma yapmayı aklının ucundan bir geçirmiyor. Türkiye ligindeki hocaların yüzde 90'ını böyle düşünür böyle yapar. Kaybetmesine rağmen İlhan Palut'un özgüvenini alkışlıyorum. Karşılaşmanın ilk yarısında aslında İlhan Palut istediğini kısmen yaptı, bu sebeple Fenerbahçe baskısı kesik kesikti. Bölüm bölüm Fenerbahçe, bölüm bölüm Konyaspor topu kullandı. Konyaspor öne geçmeyi başardı ancak karşılaşmanın ikinci yarısında Konyaspor yönünden işler pek de iyi gitmedi.
İsmail Kartal'ın Konyaspor'u çalıştırırken başarılı olduğu bir dönemi ve iyi maçları oldu. Sonrasında kendi hataları ve egosunun kurbanı oldu. Ancak şunu söylemek gerekir. Ayakları yere bastığında İsmail Kartal'ın rakipleri iyi analiz ettiğini, taktik varyasyonlar üzerinde kafa yorduğunu biliyoruz. Dün akşam da Konyaspor üzerine iyi çalıştığını gördük, izledik. Ne yaptı İsmail Kartal? Öncelikle orta saha üstünlüğünü elde tutmaya çalıştı. Orta alanı Zajc, Crespo, İrfan, Mesut ve Rossi'den kurdu. İrfan ve Mesut'u dönüşümlü sağ önde kullanarak orta sahada klasik orta saha özellikli oyuncularla üstünlük elde etmeye çalıştı. İsmail Kartal Konyaspor'un topu kullanma felsefesine karşı topu rakibe vermemek üzerine bir oyun kurguladı. İlk onbir tercihlerinden istediği verimi alamasa da Pelkas'ın girişiyle işler değişti. Pelkas sorumluluk aldı, top kullandı, adam eksiltti, şut attı, İrfan+Mesut'un yapamadığı işi tek başına yaptı. Konyaspor Pelkas'ın oyuna girişinden sonra çok etkisiz kaldı. Tabi şunu da göz ardı etmemek lazım: Amir, Soner ve Endri'nin gördüğü sarı kartlar oyuncuları daha dikkatli oynamaya sevk etti.Bu da orta saha sertliğini etkiledi.
Karşılaşmanın ikinci yarısında Konyaspor'un geriye yaslanmaması için İlhan Palut elinden geleni yaptı. Maç 1-1 devam ederken yaptığı değişiklikler hep azanmaya dönük hamlelerdi. Bytyqi'yi çıkarıp Ahmet Hassan'ı oyuna aldı. Çikalleshi'yi sol açığa çekti.Yorulan ve kart gören Soner yerine Oğulcan'ı, orta saha sertliğini artırmak için Endri Çekici yerine Rahmanoviç'i oyuna dahil etti. İkinci yarıya Amilton yerine Michalak ile başlayıp Michalak'ın hızını kullanmayı planladı. Bunların hepsi kağıt üzerinde doğru hamlelerdi.
İsmail Kartal'ın sağbekte ön alan oyuncusu Osayi'ye sol bekte stoper Szalai'yi kullanması, orijinal bek oyuncusu olmamasından Konyaspor istifade edemedi.Burada Abdulkerim'in olmaması önemli bir faktör. Abdulkerim Konyaspor için sadece bir stoper değil. Geriden oyun kurması, takımı öne çıkarması Konyaspor'a büyük katkı sağlıyor. Abdulkerim olmayınca Konyaspor oyun kurmakta ve öne çıkmakta zorlandı, zamanla geriye yaslanmak zorunda kaldı. Baskı yiyince de istediği topları kanatlara aktaramadı, beklerinden hücum katkısı alamadı. Dolayısıyla kağıt üzerinde Fenerbahçe'nin zayıf karnı gibi görünen kanat beklerini zorlayamadı.
İlhan Palut kanatlarda olsun savunmada olsun hızlı oyuncuları tutuyor. İlhan Palut'un oyuncu tercihlerinde hız öncelikli bir tercih ancak bana göre hız kadar teknik, adam eksiltme ve ileride top tutma becerisi de çok önemli. Konyaspor'da bu işleri Serdar Gürler yapıyordu. Serdar Gürler sonrası Amilton bu boşluğu dolduramadı. Takımdaki adam eksiltme ve top tutma eksikliğini giderme konusunda kullanılabilecek yegane oyuncu bana göre Mpoku. İlhan Palut Mpoku'yu hep bir orta saha oyuncusu olarak konumlandırıyor. Aslında oyuncu geçmişinde asıl çıkışı sol kanat oyuncu olarak yapmıştı. İlhan Palut sol kanatta Mpoku'yu çok az kullandı. Oyuncu belki İlhan Palut'un istediği kadar hızlı olmayabilir. Ancak önceki haftalarda kanatta rakip oyuncuyu bire bir yakaladığında Mpoku'nun rakibini kolayca ekarte ettiği pek çok kez izledik. Konyaspor'un dar ve kısıtlı kadrosunda Mpoku'nun bu özelliğinden daha fazla istifade edilebilir diye düşünüyorum.
Sonuç olarak Konyaspor sadece bir maç kaybetti. İkincilik yarışında halen 2 puanlık avantajı var ve rakipleri hala Konyaspor'un hata yapmasını beklemek zorunda. Milli maç arası dönüşü Göztepe ve Çaykur Rize maçları çok önemli bir hale geldi. Her iki takımda ligde kalmak için son şanslarını kullanacaktır. Konyaspor'a kaybetmeleri durumunda her ikisi de büyük ihtimalle küme düşer. Bu durum maçların zorluğunu artıracak. Ancak Konyaspor'un kadro darlığını bir kenara bırakacak olursak oyun kalitesi bu iki takımın da ilerisinde. Eğer bu iki karşılaşmadan Konyaspor puan kaybetmeden çıkarsa en yakın rakibi ile puan farkını açacağını bir maçlık bir marj elde edebileceğini düşünüyorum. Milli maç arasından sonra havalar iyileşecek, aşı zorunluluğu kalktı, çocukları da maça getirebiliyoruz, artık Konyaspor'un onikinci adamının devreye girmesinin ve ağırlığını hissettirmesinin vakti geldi.