Son günlerde Konya gündemi oldukça yoğun geçiyor.
Tabir yerindeyse programdan programa koşturuyoruz.
Bu arada yıllardır hazırlığı yapılan ve pandemi nedeniyle geçen sene gerçekleştirilemeyen 2021 İslami Dayanışma Oyunları da şehre hareketlilik getirdi.
Açılışı da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yanı sıra çok sayıda ülkenin liderlerinin katılımı ile görkemli bir şekilde Konya’ya yakışır bir şekilde yapıldı.
Baştan söyleyelim.
Konya için önemli bir organizasyon.
Uzun yıllar da unutulacağa benzemiyor.
Kimileri gibi İslami Dayanışma Oyunları’nın ismine takılıp kalmamak gerekiyor.
Haklılık payları var ama bu dönem Konya için farklı.
Ayrıca İslami Dayanışma Oyunları ilk kez Konya’da yapılmıyor.
Bu tepkiler Konya’da olduğu için mi? Diye de düşünmeden geçemiyorum.
Malum Konya’ya her yerde uygulanan algılar bitmek bilmiyor maalesef.
Bunu da kenara yazmak gerekiyor.
Bizim daha çok Konya adına kazanımlara da bakmamız gerekiyor.
Sanayide, ticarette, tarımda adından söz ettiren Konya, İslami Dayanışma Oyunları ile spor alanında da, tesisleriyle de dünyaya reklam oluyor.
Konya her alanıyla tanıtılıyor.
Milyonlar verseniz bu şekilde tanıtımı zor yaparsınız.
Bu durumu daha da iyi değerlendirmek için şehirdeki etkinlikler daha fazla olabilirdi.
Mesela sporcular şehrin merkezinde halkın içinde olsa güzel olabilirdi.
Sporcular Konya’yı da görmüş olurlardı.
Örnekler daha da çoğaltılabilir.
İslami Dayanışma Oyunları aynı zamanda şehre ekonomik katkı da sunuluyor.
Bulunmaz bir fırsat.
Eksikleri elbette eleştirilir. Eleştirilmesi de gerekiyor ama şehir için değerli bir organizasyonu yerden yere de vurmanın âlemi yok.
Konya olarak daha çok sahip çıkmalı ve içselleştirmemiz gerekiyor.
9 gün sürecek bu şölen doyasıya yaşanmalı.
Ayrıca 5.İslami Dayanışma Oyunları için emeği geçen herkese teşekkür etmek gerekiyor. Bu işi organize etmek kolay değil.
Bir yandan kazanırken, diğer yandan kaybetmeyelim.
Bunu neden mi söylüyorum?
Çünkü, fırsatçılar yine kendilerini hemen gösteriyor.
Onca uyarıya rağmen yine dayanamıyorlar.
Nerede, nasıl yapıldığı önemli değil.
3 liralık malı 10 liraya da satma be mübarek.
Yiyeceğe, içeceğe, barınmaya en az 3 katı fiyat çekmesen ne kaybedeceksin?
Kazanmıyor musun?
Şehrin adını karalama bir seferde.
Konya’nın adını karalamak için fırsat arayanlara bir malzeme de sen verme.
‘Ne olursan ol yine de gel’ diyen Mevlana’nın şehrinde, hoşgörünün hakim olduğu şehirde bunları hala görmek gerçekten üzüyor.
Hoşgörülülük sözde kalmasın, içini dolduralım!