Sosyal medya artık yaşamın ayrılmaz bir parçası haline geldi. Yediğimiz, içtiğimizi yanında artık daha da özel hususlar dikkat çekmek için sosyal medyada sıklıkla kullanılıyor.
O kadar kendimizi kaptırıyoruz ki adeta yaşamımız orada geçiyor.
Anne ve babalar, doğum günlerini, gezdikleri yerleri, yediklerini içtiklerini ve birçok yaşadıkları anı arkadaşlarına, dostlarına göstermek için çocukların fotoğraflarını kullanıyorlar.
Eskiden yakın akrabasına ‘nazar değer’ diye gösterilmeyen çocukları şimdi övünme kaynağı olarak kullanılıyor.
Anne ve babaların çocuklarına ait fotoğrafları internette paylaşması birçok tehlikeyi beraberinde getiriyor.
Birçok ailede kendi popülerliği için çocukları kullanıyor.
Çoğu insan kötü anlarının başkaları tarafından görülmesini istemez.
Paylaşılan fotoğrafların, videoların, sözlerin her çeşit insan tarafından görüldüğü unutulmaması gerek.
Kimin iyi veya kimin kötü olduğunu kimse bilemez. Güvenilir insanın gittikçe azaldığı dünyada biz kendi ellerimizle kimsenin bizimle ilgili ulaşamayacağı bilgileri herkesin gözünün önüne seriyoruz.
Ve bunu da birisi zorlamadan, isteyerek yapıyoruz.
Fakat o kadar masum bir dünyada yaşamadığımızın farkında olmamız gerekiyor.
Hatta çoğu kişinin bu fotoğrafların kimin görüp görmediği konusunda bilgisi bile yok. Hatta umurunda da değil.
Bu fotoğrafları paylaşırken biraz daha çocuğu düşünmek gerekiyor. Bu çocuk yarın büyüdüğünde belki alay konusu olacak.
Paylaşılan fotoğrafın sizin tahmin edemeyeceğiniz sayıda kopyalanıp, yayılabileceğinin farkında olunması gerekiyor.
Belki siz kötü düşünmeyebilirsiniz ama çevrenizde size iyi görünüp kötülüğünüzü isteyen insanlar olabilir. Siz de o kişilerin eline doneyi hiç zorlanmadan vermiş oluyorsunuz.
Size ve ailenize hatta küçük yaşlarda size sevimli görünen fotoğrafları ve videoları paylaşırken bir kez daha iyi düşünelim.
Ayrıca yerlerini de belirterek çocukları daha zor duruma sokmayalım.
Bu fotoğrafların çoğu yerden silinmediğini de düşünerek paylaşımlarda çocukları onların korunması gerekiyor.