Daha önce de birçok kez değinmiştim.
Sosyal medya artık hayatımızın merkezine yerleşmiş durumda.
Sosyal medyanın iyiden iyiye hayatımızın bir parçası olması ve televizyon programlarında, dizilerde insanların bilinçaltına bir hap gibi yerleştirilen uygulamalar, sözler insanlardaki özentiyi biraz daha artırıyor.
İnsanlar orada gördüklerini, yaşananları kendileri de yapmak ve yaşamak istiyor. Belki buna imkanı yok ama hayatındaki çoğu şeyden fedakarlık edip bunlardan aldığı ‘sen bunu yapmalısın’ mesajını kendi hayatına uyguluyor.
Bunu iPhone markasının piyasaya çıkmış son modelini almak başka ülkeye gidecek kadar önemseyen ve sıraya giren kalabalıkla gözlemleyebiliyoruz.
Aldatmalı aile yapılarının yansıtıldığı dizilerin yanı sıra daha çocuk denecek yaştaki kızların 3 tane jüri denilen zibidinin önüne çıkarılıp, moda diye yüksek maliyeti olan ve hiç işe yaramayan giysilerle millete izlettirildiği programları hepiniz görmüşsünüzdür.
Üzücü durum ise çoğu kişinin de yaşantısı o programlar olmuş. Onla yatıp onla kalkıyor.
Aile yapıları zaten hiçe sayılmış kimsenin umurunda bile değil. Belki farkında, belki de değil ama o insanların topluma etkisine göz yumuyor. Biraz da insanlar gündemde tutuyor bunları. İzlenmese bir süre sonra yok olup gideceğini unutmamak gerek.
Bu çoğu konuda maalesef ki böyle…
Tabi bu durumu kullananlar da bir hayli çoğunlukta…
Malzemeyi buldular mı artık değerlerimize saldırmaktan da geri durmuyorlar.
O kadar o dünyanın içine gömülmüşüz ki çoğu insan Peygamber Efendimize hadsizce söz söyleme cüretinde bulunabiliyor.
Ve çoğu kişi bunu görmezden gelip, bir de üstüne Peygamber Efendimize terbiyesizlik yapan hadsizi bile korumaya itiyor.
Bu ve bunun gibi olaylarla ilgili değerlerimizi ağızlarına alanlarla ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan, grup toplantısından mesajı verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Meclis'e sundukları anayasa değişikliği teklifine aile yapısını küresel sapkın akımların saldırılarından korumaya yönelik bir madde eklediklerini de ifade ederek "Küçük yaşta evlendirildiği iddia edilen bir evladımızın trajedisi üzerinden milletimizin inancına saldıranların aile kurumunun korunması hususundaki samimiyetini, bu vesileyle tartma imkanı bulacağız. Önümüzdeki dönemde çocuklarımızı, gençlerimizi ve aile yapımızı karşı karşıya bulunduğumuz güncel tehditlerden korumak için atacağımız ilave adımlarda da kimin nasıl pozisyon alacağını yakından izleyeceğiz. Anayasa teklifimizin komisyon ve Genel Kurul aşamalarındaki tartışmalar, tüm partilerin demokrasi, hak ve özgürlükler konusundaki samimiyetini gösteren bir turnusol kağıdı işlevi de görecektir. Bu işin öyle parti toplantılarında kürsü yumruklamakla, gece yarısı videolar yayınlamakla olmayacağını, gerçek niyetin ve tutumun, böyle durumlarda ortaya çıkacağına hep beraber şahitlik edeceğiz. Geçtiğimiz günlerde Meclis'e sunduğumuz anayasa teklifini sonuna kadar kovalıyoruz, kovalayacağız." Dedi.
Biz de en azından bu programları izlemeyerek de olsa değerlerimize az da olsa katkıda bulunabiliriz…
Sessiz kalmayın!
Ses verin!