Market kasiyeriyle merhabam aldığım ürünlerin kasadan geçmesi para alışverişi kadardır…
Yine de yüzünde bir burukluk sezersem hal hatır ederim ben ne kadar insansam o da o kadar insandır. Belki çok keyifli belki de çok zor hayatı var bilemem! Ama üç saniye de olsa gülümsesin ve buna sebep olayım isterim. Ancak kasiyer bana selam vermedi bana hal hatır etmedi ürünleri kasadan kerhen geçirdi diye üzülmem. Benim için her hangi birisidir.
Doktorumla hasta oldukça muhatap olurum. Yine kapıcımızla veya bir restoranla garsonla. Onlarla insani ilişkim maddeseldir, ruhen bir bağımız olmaz genelde.
Yani kapıcımızın hobilerini merak etmem, doktorum hangi yemekten hoşlanır beni ilgilendirmez veya kasiyerin gönül ilişkileri benim ilgi alanıma girmez. Bana günaydın mesajlı atmadı diye mahalle kasabımıza trip atmam. Düşünsene kasabımıza gözlerimiz devirip trip attığımı ne komik ve saçma olurdu.
Ama bazıları var ki hayatımızda, bizim için o kadar önemli yerdedirler ki, onlarla sadece maddi değil manevi alışveriş de yaparız.
“Gözünün üstünde ki kaşın artık hilal değil” dese canımız yanar. “Gölge etme başka ihsan istemem” dese içimiz daralır.
Önemlidirlerdir çünkü.
Değer vermişizdir, bir anlam yüklemişizdir.
Bir sevdiğimiz bize kızıp gönül koyduğu zaman bunu hafife almamak lazım.
İnsan en çok en sevdiğine gönül koyar, en sevdiği başını okşasın ister. En çok sevdiklerimiz bizi anlasın dileriz.
Bazen annemiz bazen babamız bazen eşimiz bazen çocuklarımız bazen de dostlarımız bizi anlasın tam neremiz acımış bilsin istiyoruz.
Onlardan her hangi birisi yaramızı üflese geçecek sanıyoruz.
Üflemiyor….
Daha da tuz ekiyor sonra yaramız kangren oluyor.
Sahibi tarafından üflenmeyen yara kangren olunca o uzvu kesip atıyorsun.
Sonra sen çok değiştinler başlıyor.!!!!
“Aslında kangren oldum artık hissetmiyorum”
Dediğin zamanda hep böyleydinler geliyor!
Hiç bir yara bandı vaktin de yapışmadığı yaranın kanını durdurmuyor artık.
Ve bunu bile demek istemiyorsun… eskinin canı şimdinin market kariyeri olmuş insanına.
Ve Oda herkes gibi olmuştur!
Magazinin hayatımızda çarpık aşk ve ilişkilerle girdiği şu dönemde bir aşk gerçeği ile kelamıma başlayıp size güvenmiş insanları yarı yolda bırakmaması gereken yaralarına tuz basmak yerine merhem olması gerektiğini hatırlatmak isterim.
İkinci turda seçimi almış Cumhurbaşkanı ve ekibine başarılar dilerken oy isterken bile bir kere kapıları çalınmamış ama her durumda sizi seven engellilerden garibanlara kadar herkesin adına yazıyorum!
Kangren olmuş bir sevda ile yol ilerlemez. Kırgın ve yok sayılmış kimselerin ahıyla hayır hasenat yapılmaz.
En önemlisi de çok uzun yıllardır yapılması gereken ve görmezden gelinmiş bir çok meselenin eğitimden sağlığa sosyal hizmetlerden adalet sistemine kadar ivedikle çözümlenmesi marketler de ki fahiş fiyat artışları ile zorla kira ödeyen mazlumun unutulmaması gerektiğini hatırlatmak isterim. Size güvenmiş kimseyi küstürmeyin, sizin uğrunuza akraba eş dost ve evlatları ile kavga etmiş mücadele vermiş ağzı dualı vatan gayesinden başka derdi olmayan ismi duyulmamış kahramanları görmezden gelmeyin! Kapılarınızı ve yüreğinizi sizi o makamlara taşıyan herkese sonuna kadar açık tutun. En ücra köşede ki bir çobanın önerisini, bir engellinin sesini duyun isteriz!
Bizi biz yapan değerlerin öncelikle birlik ve beraberlik olduğunu siyaseti sokak kavgasından daha kaliteli bir seviyeye taşımanızı da geleceğimiz olan gençlerimize iyi örnek olma adına dileriz. Verilen sözlerin ve vaatlerin biran önce yerine getirilmesi içinde çabalamasını isteriz.
Allah hepimize selamet ve aydınlık bir gelecek nasip etsin….
Vesselam!