Günümüzde sosyal medyanın zayıf ve aciz iradelerimize etkileşimi o kadar ağır ki evlilik mahremiyeti adeta talan edilmekte. Kadın olsun erkek olsun evinde, evliliğinde mutluluk ve huzur araması gerekirken sosyal medyada kendisine yedekleme yapıyor. Allah’ım ne günlere kaldık! Feryatlarımız bilinçaltımıza güvensizlik formatı atıyor.
Ahir zamanın dehşeti midir yoksa insanlığın en azgın olduğu dönemi midir bilemiyorum. İnsanlardan kaçmak sosyal hayatı minimalize etmek daha akıllıca.
Bırakın evlenmeyi, niyet dahi edilemez oldu.
Sosyal medya gençlerimizi mahvediyor endişesi yaşarken 50 yaş üstü “ununu elemiş eleğini duvara asmış” diye kaale almadığımız grup ahlaksızlığın dibini sıyırır hale geldi. Müzik eşliğinde canlı yayınlar açan bu grup performansları ile değim yerindeyse ağızları açık bırakıyor. “Eskilerin teneşir paklar” dediği bu olsa gerek.
Gerçek olan şu ki bizler teknolojiye hazırlıksız yakalandık, yastıkaltı edilen, önemsenmeyen aman ayıp dediğimiz ne kadar hayvani duygularımız varsa akıllı telefonlar sayesinde gün yüzüne çıkardık. Rahmani duygularımız arsızlığımız karşısında diz çöktü. Bir anda filozof olduk, psikolog olduk, hoca olduk. Zafiyetlerimizin esiri olan bedenlerimizde ruhumuz kirlendi. Şeytan bizlerden kaçtı.
Dünyanın kolonları olan alimlerin bir bir göçtüğü bu yorucu kervanda insan kalmaya çalışan, azgın nefislerinden Allah’a sığınan çok az insan kaldı. Vesselam