Karaciğerin temel görevi vücudumuzda bulunan zehirli (toksik) maddelerin uzaklaştırılmasına ek olarak metabolizma ve sindirim sisteminde de rol almaktadır. Kanın pıhtılaşması, besin maddelerinin depolanması, sentezlenmesi ve bağışıklık fonksiyonlarının yerine getirilmesinden de sorumlu olduğundan söz edilebilir. Karaciğer vücut için en önemli organlardan birisidir. Besinlerin işlenmesine yardımcı olur aynı zamanda kandaki zararlı maddeleri süzerek kanı temizlemektedir. Günümüzde karaciğer hastalıkları arasında en yaygın olanı karaciğer yağlanmasına değinmek gerekirse; basit şekilde tanımı karaciğerde fazla yağ birikmesi sonucunda oluşan bir hastalıktır diyebiliriz. Karaciğer yağlanması vücutta çok fazla yağ üretilmesi veya ürettiği yağı metabolize edememesi sonucu fazla yağ karaciğer hücrelerinde depolanarak bu hastalığın oluşmasına neden olmaktadır. Alkole bağlı ve alkolden bağımsız karaciğer yağlanması olarak ikiye ayrılmaktadır. Çok alkol tüketimi alkole bağlı karaciğer yağlanmasına neden olurken obezite, yüksek kan şekeri, insülin direnci, yüksek kolesterol, hareketsiz yaşam, yetersiz beslenme, hipotiroidi, hipertansiyon gibi durumlar baskın olarak bazı durumlarda seyrek olarak hepatit C, bazı ilaçlar, genetik faktörler karaciğer yağlanmasına sebep olmaktadır. Bazı kişilerde belirtisiz ilerlemektedir ancak bazı kişilerde karnın sağ üst tarafında şiddetli ağrı veya kişide aşırı yorgunluk hissiyle beraber görülebilmektedir.
Karaciğer yağlanmasının belirtileri;
Kilo kaybı
Halsizlik
İştah kaybı
Yorgunluk
Burun kanaması
Sarı cilt ve gözler
Karın ağrısı
Karın şişkinliği
Bacaklarda şişme
Kafa karışıklığı
Karaciğer büyümesi
Hormonal düzensizlikler
Karaciğer yağlanması doktor kontrolüyle beraber kan testinde ALT, AST değerlerine bağlı olarak tespit edilebilmektedir.
Karaciğer yağlanmasının tedavisinde önemli olan yaşam tarzında ve standartlarında yapılacak değişikliklerdir. Karaciğer yağlanmasının türüne ve kişinin değerlerine bağlı olarak tedavisinde; alkol kullanımının bırakılması, kilo kaybının sağlanması, beslenme alışkanlıkları ve tarzının değiştirilmesi önerilmektedir. Doymuş ve trans yağlardan kısıtlı, kişi diyabetse şeker düzeyinin dengelenmesi ya da uygun ilaç kullanılması, kolesterol varsa uygun ilaç kullanımı ve beslenme programlarıyla destekleyerek durumun iyileştirilmesi sağlanabilmektedir.
Karaciğer yağlanmasının önlenmesi için hareket hayatımıza dahil edilmeli her gün en az 30 dakika yürüyüş yapılmalı, örnek beslenme tipi olan Akdeniz tipi beslenmeye geçilmeli, bazı besinlerin ( fazla yağlı, unlu, paketli gıdalar ve rafine şekerli besinlerden) tüketiminden kaçınılmalıdır.