Habil’in sakin ve yatıştırıcı konuşmasına rağmen öfkesini dindiremeyen Kabil yapacağını yaptı.
Öldürdü.
“Sonunda içindeki duygular onu kardeşini öldürmeye itti; onu öldürdü ve böylece hüsrana uğrayanlardan oldu.” (Maide, 5/30)
Şaşakaldı.
Şaşkınlık içinde ne yapacağını bilmez bir hâlde öylece donup kaldı.
Ne yapacağını bile düşünemedi.
Hiç olmaması gerekeni yapmıştı. İlk defa bir kan akıtmış, insan öldürmüştü.
Bir ilk yaşandı.
Bir ilk yaşattı insanlığa.
İlk örnek oldu. İlk örnek olarak kıyamete kadar anlatılacak cinayeti işledi. Dünyada yapılacak en kötü işti.
O kötülüğe meyletti. Kötülüğün esiri oldu. Kötülük soludu ve kötü işler yaptı. Kötülerin başı oluverdi.
Kötülerin öncüsü oldu. Bu onun için en zarar edeceği yoldu. Bütün kötülüklerden kendisine düşecek olan günahlardan nasiplenecek ve büyük bir azap onu bekleyecekti…
Ceset ortada.
Ne yapacağını bilmeden cesede baktı.
İlk defa bir insan ölmüştü ve cesede ne yapacağını dahi bilemedi, düşünemedi. Kıskançlık gözünü kör etmiş hiçbir şey görmüyordu.
Allah ona bir kargayı misal gösterdi. Bir karga kadar olamadığının farkına varmasını murat etti:
“Ardından Allah, kardeşinin cesedini nasıl gömeceğini ona göstermek için yeri eşeleyen bir karga gönderdi. “Yazıklar olsun bana! Şu karga kadar olup da kardeşimin cesedini gömmekten âciz miyim?” dedi, ettiğine de pişman oldu.” (Maide, 5/31)
Pişman oldu. Pişmanlık ateşinde kavruldu. Pişmanlık duygusu elini kolunu bağladı. Yaşadığının farkındalığını bile unuttu.
Kendi kendine kızdı durdu: ‘Karga kadar olamadım’ serzenişleriyle uzunca bir zaman geçirdi. Boş zaman. Zamanın boşaldığı an…
Karganın yolunu takip etti. Bir çukur kazdı önce. Sonra da kardeşi Habil’i dünyanın ilk katili olarak bu çukura gömdü.
Son pişmanlık fayda vermedi.
O zalimlerden oldu.
Bütün insanlığı öldürmüş gibi bir işin failiydi.
İnsanların taşkınlık yapmasının önünü açtı. Onlara kötü örnek olarak bir insanın canına kıydı.
Dünyasını mahvetti.
Bununla yetinmedi, ahiretini de mahvetti.
Yeryüzündeki ifsat çalışmalarına ön ayak oldu.
Kötüler ve kötülükler yaptığı bu örneğin peşine takılıp gitti.
Ondan sonra işlenen bütün cinayetlere Kabil de ortak oldu.
Ahirette ise büyük bir azap onu bekliyor.
Allah'a isyan edenlerin cezası sahiplerini bekliyor.
Halbuki bir can kurtarmak olmalıydı işin doğrusu.
İnanmışları, inancının gereğini yerine getiren takva sahiplerini de bekleyen cennetler var…
Cennet var, cennet…