Yazan kişi neyi amaçlar?
Yazdıklarının okunmasını ve mevcut olan bir sıkıntıyı gün yüzüne çıkartmak. Yoksa; yaz yaz nereye kadar?
Sadece okunmasını mı? Bence taktir edilmekte ister. Kitap fuarlarında kitaplarımdan çalınanlar olunca içten içe mutlu olurdum. Benim kitaplarıma ulaşmak için bu riski göze alınıyor olması ruhumu okşardı. Bu kez, sıradanlaşmaya başlayan Gazze’den azıcık olsun uzaklaşmak istedim. Haftaya o konuya döneceğim…
Ayrıca yazan kişi için, eleştrilmekte önemli olmalı. Yapıcı eleştirilere karşı pozitif olmasını da toplumun kutsallarını da bilmeli ve önemsemeli; bu konulardan bahsederken, eleştirecekse bile incitmeden kalemini oynatmalı. Tek gaye toplumun menfati için davranış değişikliğini sağlamak olmalı! Ancak eskiler “Can çıkar, huy çıkmaz.” derler, doğrudur da. Elli yaşındaki birinin davranışını değiştirmek çok zordur. Hele ki, okula gönderdiği çocuğuna sağladığınız davranış disiplininden etkilenerek çok çok zordur. O çocuğu, o davranışı sağlanmak için Devletin ziyan olan yatırımını hesaplamak bile istemiyorum. Sonuçta Devlet Anayasanın 42’nci maddesinde yazanları inatla yerine getiriyor. Varolsun Devletim! Bahsı geçen huy oluşmadan, o çocuğa ulaşmak zorundayız. Çünkü öğretim tarafının sonuçları pek istenilen gibi değil.
Şimdi; Milli Eğitim ve YÖK’e bağlı sınavlarda görev alan bütün öğretmen, asistan, öğretim görevlisi, öğretim üyesi kim varsa, alayını ilgilendiren bir kangrenden bahsetmek istiyorum. Kelimeleri yumuşatarak yazdığımı fark ettiniz mi? Bu sınav görevlerini kimler planlıyor? Soruyu, çemberi arttırarak tekrarlıyorum. ÜDS-TYT-AYT olmak üzere para kazanılan bütün sınavların planlayıcılar, kimlere sorararak personeli planlıyorlar? Sonuçta bahsı geçen personelin tamamı devlet memuru. Hani adalet? Hani eşitlik ilkesi? Hadi kıdeme ya da liyakata uygunluk? Yok dostum yok! Makam sahibi dostlarım, perde arkasındaki planlama yapan büyüklerim; YAPMAYIN!
Astın üste sicil verdiği bir memuriyet sisteminin içinde çalışıyoruz. Var mı cesareti olan? Aynı zamanda sisteme astın üste sicil vermesini de ekleyelim mi? Bak arkadaş bu profesyonelliği kazanmak zorundayız. İş ile arkadaşlığı birbirinden ayırmamız hepimizin hayrına olacaktır.
Yazdıklarımda sürçü lisan ettiysem, affola…