Her yanı asfalt yol olan ülkemiz, her geçen gün paralı yeni yeni otoyol ve köprülerle sarılır hale geldik. Betonun hayatımıza dirhem dirhem hükmettiği, son yıllarda öylesine toprağı örter halde yaşıyoruz ki, toprağı görebilmek için kilometrelerce yol yapmak gerekiyor. Hele ki, büyükşehir belediyelerinin olduğu kent merkezleri felaket durumda. Küçükken karınca yuvalarının yakınına kesme şeker bırakırdım. Hatta kızım küçükken onunla da karıncaların yuvalarının yanı başına şeker koyduğumu hatırlıyorum. Kızım şimdi 19 yaşında ve ben en son ne zaman karınca gördüğümü hatırlamıyorum? Doğadan kopuş bu denli sert ve acımasız olmamalı; insan hayatını kolaylaştırmak için doğanın bir parçası olduğu unutulmamalı. Her türlü belediyecilik çalışması planlanırken bu ilke göz önünde bulundurulmalı.
Zaten, şehir merkezindeki en büyük çilemiz trafik bitmek bilmiyor. Yeni yapılan binaların bodrum katlarının otoparka çevrilme mecburiyeti, bir türlü hayata geçemedi. Müteahhitinden, belediyede onay veren görevliye kadar ya da evi alan müşteri de dahil; hiç kimse bunu aramıyor. Her bina 5-10 araç çekse trafikten inanın tadından yenmez. Yani kimseyi suçlamayın, hata bizim!
Hele ki; babanın oğlunu tanımadığı büyük arena ortamı olan araç trafiğinde, yeni yeni sayısı artan ve canavarlaşan unsur motosiklete gelelim sıra. Tek yön, yolun ok yönünde kullanılması anlamına gelen kural, sadece dört tekeri olan araçlar için değildir!Kaza durumunda ki, kazanın asli sebebi ters yönden gelen iki tekerlekli canavar olan motosiklet; tamamen haksız ve suçludur. Genelde türlü türlü internetteki şirketlerin ürünlerini yetiştirme gayretinde, ölüm saçmaktadır. Sanırım yetiştirdiği parça başına ücret alınmakta. Bakın ölümüne bir mücadele veriliyor. Bu kadar sivri bir dil neden kullanıyorum sizce, iki tekerleğin üzerindeki insan için. Dört tekerlinin en fazla tamponu kırılır ama kask taksa dahi Allah yaşatmasın, ölümle sonuçlanır. Bağıra bağıra davetiye çağırılıyor…
2023 Yılında; 1301 vatandaş hayatını kaybetmiş. Oysaki, o kadar uzağa değil sadece 9 yıl önce: 2014 yılında yaşamını kaybeden 277 kişi olmuştu. Diğer istatistik değerler ile kafa karıştırmadan bu bilgi kâfi bence. Hayatını başkasının inisiyatifine bırakmak, çok akıllı bir iş değil bence. Karayolunda motosikletin tabi ki yeri var. Ancak taşıt gibi davranırsan.
Bu arada kurunun yanında hep olduğu gibi yaş yanar ya; buradan kurallara uyan ve hatta uymayan diğer 2 tekerlileri uyaran akil motosiklet kullanıcılarından özür dilerim. Çünkü biraz daha yükleneceğim. Çayları demli doldurun, bu kez acı sözler geliyor!
Kaç kez son anda dikiz aynamda fark edip direksiyonu çevirip, arkamdan gelen motosikletin arabaların arasında sıkışmasına engel olduğumu bilmem. Ve bunu kaza yapma riski alarak gerçekleştiriyoruz. Kimler, diğer 4 tekerlekli araç kullanıcıları. Diyorum ya, hayatınız bu kadar ucuz olmamalı.
Ayrıca, bu yapılan iyilik görev haline gelmiş durumda. Arsızlık diz boyu, kendini ambulans sanan motosiklet kullanıcısı, arkadan kornaya basa basa geliyor. Öyle ki, arkasında hamile bir kadın var sanki? Ve hastaneye yetiştirmek zorundaymış gibi geliyor. Pek tabii, biz otomobil kullanıcılarının asli vazifesi nedir? Onlara yol vermek, yani yola çıkma amacımız arkadan koştur koştur gelen ve yol tıkandığında şımarık bir çocuk gibi bağıran bu arkadaşlara yol vermek mi? Hayır tatbikî değil. O zaman lütfen başkasının hakkını alarak kazanç sağlama alışkanlığından vazgeçin. Bu terörü yaratma hakkınız yok. Bu durum kelimenin tam anlamıyla kapitalist sistemin yarattığı bir dehşettir.
Bir de tavırlılar, havalılar; öyle böyle değil! Motosikletini trafiğin içinde diğer otomobillerin aralarında kullanan arkadaşlara sesleniyorum. Allah yaşatmasın, ancak bir kaza durumunda benim otomobilimin alacağı zarar, senin alacağın zararın yanında söylenmez bile! Canının kıymetini bil, üç kuruş az kazan ama hep kazan!