1071 senesinde Malazgirt Ovası'nda yapılan Malazgirt Savaşı'ndan önce Anadolu üzerine keşif harekâtları düzenleyen Türkler ve Anadolu'yu tanıyan Büyük Selçuklular, bu savaş sonucu Anadolu'nun büyük bir kısmı ile beraber Konya'yı da, ele geçirmişler ve bölgedeki uzun Bizans hakimiyetine son vermişlerdir.(https://tr.wikipedia.org/wiki/Konya)
Yaşadığımız şehrin durumunu ve kıymetini bilmemiz açısından; istatistik değerler üzerine bir söyleşi yapalım mı? “Gez dünyayı, gör Konya’yı.” Hz. Mevlana
“Hayatım boyunca dünyanın birçok ülkesini gezdim.” Diyerek lafa başlarlar ya; sanki o şehirde yaşamış, o şehrin kaderini en az bir yıl paylaşmış gibi? Anlatanlar genelde gemi kaptanı ya da pilot formatında havanda su dövenler olur. Emin olun dünyanın parasını kazanan büyük iş adamları bile, uğrak ya da tatil yaptığı yerlerin arka sokaklarını bilmez. Sahilinde güneşlenir ama sivrisineklerin ne kadar acı veren iğneleri olduğundan habersizlerdir. Ben söze şöyle havalı bir başlangıç yapayım; “Hayatım boyunca Türkiye’nin birçok şehrinde yaşadım.”
KONYA İZMİR İSTANBUL
1-) Nüfus yoğunluğu 57 kişi/km2 37 kişi/km2 2662 kişi/km2
2-) Aylık toplu taşıma bilet maliyeti 8,83 $ 14,72 $ 29,44 $
3-) Tek odalı bir daire için kira 125 $ 218 $ 354 $
4-) Tek kişilik ulaşım bileti 0,22 $ 0,35 $ 0,40 $
5-) Ortalama asgari sıcaklık 6,5 0c 16,6 0c 19,2 0c
6-) Ortalama maaş 339 $ 408 $ 385 $
7-) İşsizlik oranı % 10,9 % 11,8 % 15,5
Nüfus Yoğunluğu; Konya Selçuk Ünv.- NEÜ Tıp Fakülteleri arası uzaklığı 21,3 km’dir ve 26 dk’da almak mümkündür. İzmir Ege-Dokuz Eylül Tıp Fakülteleri arası 19,7 km’dir ve 26 dk.’da almak mümkündür. İstanbul Ünv. Tıp Fakültesinden-Cerrahpaşa ya olan uzaklık 4 km olmasına karşın ancak 4 dk.’lık sürede gitmek mümkün olur. (Google/maps)
Hakikaten gerek İzmir, gerekse İstanbul’da bir yıldan fazla süre yaşadım. Bazen trafik öylesine kilitlenir ki, kontağı kapatıp yürüyerek yola devam etmeyi düşünürsünüz. Nüfus yoğunluğu, markette alışveriş yapan insan sayısından tutun da, hastanede ameliyat sırasını bekleyen hasta sayısına kadar önemli bir veridir. Türkiye’nin iki gelişmiş şehrinin değerleriyle bakınca 1’nci raundu Konya kazanmıştır, diyebilirim.
Aylık Toplu Taşıma Bilet Maliyeti: En sevdiğim kriterlerden birine geldik. Yüzölçümü olarak diğer şehire göre çok daha büyük olmasına rağmen, en ucuz yolculuk maliyet değerine sahibiz. Açık ara önde olan Konya’nın toplu ulaşımdaki yoğunluktan şikayet edenlere söyleyebilirim ki, İstanbul’da bir önceki durağa yürümeden gelen dolmuşa ilk denemenizde bilmeniz imkansızdır. İzmir nispeten daha iyidir. Ancak en iyisi yine Konya’dır.
Tek Odalı Bir Daire İçin Kira: İnanın bana göçmen nüfusun bu denli neden Konya’yı tercih ettiğini ispatlayan kritere geldi sıra. İşin içinde güvenlik kalemiyle düşünülerek bakıldığında barınmanın en ucuz ve güvenli olduğu il yine Konya’dır.
Tek Kişilik Ulaşım Bileti: Özellikle asgari ücret ile geçinenler için çok önemli kalemlerden biridir ulaşım. Sonuçta aynı maaşla, İstanbul’da ya da İzmir’de de yaşayanlar daha fazla ulaşım ücreti ödemektedir. Bu kaleminde kazananı Konya olmuştur.
Ortalama Asgari Sıcaklık: Dünyada normal şartlar altında standart sıcaklığı 22,4 oc’dir. Yani insanoğlunun en sağlıklı yaşayabildiği standart bir sıcaklıktır bu. Bu üç şehir arasında en düşük sıcaklığa sahip olan ilin Konya olmasından ötürü, bu şehrin daha yaşanılabilir kılmak için daha fazla enerji gerekmektedir. Bu kalem de en avantajlı il İstanbul’dur.
Ortalama Maaş: Diğer şehirlere göre daha ucuz bir şehir olmasına karşın, çalışanların kazançları açısından diğer iki kente göre daha düşüktür. Tabi bu kalemi etkileyen başka faktörlerde vardır. Ülke büyürken çalışanın kazancı beklenenden az artıyorsa; Bu iş sahiplerinin daha fazla kazanması anlamına gelir. Kanımca ekonomik krizleri tetikleyen en büyük faktör, emeğe değer verilmemesidir.
İşsizlik Oranı: Hayatını traktörün tepesinde tarla sürmekle, arazide koyun ve keçi gütmekle geçiren, geçen Kurban Bayramında kurbanlığımı aldığım köylü bir ağabeyimin sözüdür: “Toprak ve hayvancılık kurtarıcılarımızdır. Hayvanın arkasında onu güderek yorulan gençlerimiz, üretmek yerine fabrikalarda asgari ücretle işçi olarak çalışmayı tercih ediyor.”
Bu durumun büyük şehirlerde daha fazla olması yani, işsizliğin daha çok olması sanırım beklenen bir kriter. Daha güzel ve daha yüksek üretim rakamlarıyla, daha mutlu bir Türkiye’de yaşamak ümidiyle dostlar. Buranın da şampiyonu Konya olmuştur.