Havacılıkta temel olarak kabul edilen başlıca fizik biliminin konu başlıkları vardır. Kabul edilmesi gereken, bu kanunlar havacılık için referans olmak zorundadır.
- Hava bir akışkandır
- Basınç
- Viskozite
- Sürtünme
- Newton Yasalarının Uçuşa Uygulanması
- Dört Temel Kuvvet
- Düz ve Yatay Uçuş
- Hızlanan Düz Uçuş
- Sabit Hızda Tırmanma
Yüzen bir platformdan havalanması düşünülen bir hava aracının konum enerjisi ya da hava sürtünmesi düşünülmeden, kinetik enerji hesabı yapılabilir mi?
Newton Yasaları göz ardı edilerek ivmelenen bir hava aracı için; hareketin, uygulanan kuvvetten ya da kütleden bağımsızdır, denilebilir mi? O zaman;
Fizik Biliminin öğretimi Havacılığın ana omurgasını oluşturmaktadır.
MASLOW’a göre, insan için en temel olan; yiyecek, su ve nefes alma gibi fizyolojik ihtiyaçlardır. Bundan sonra insanoğlu için yeryüzündeki hayatta kalma serüveninde en mühim gereksinimi güvenliği olmuştur.
1 Haziran 1911’de kurulan Türk Hava Kuvvetleri Komutanlığı çelik kanatları ile Türk Semalarını o günden bu güne korumaktadır. Havacılığı, yetişmiş kalifiye personel yapısının bu dünyada ne denli hayati olduğunun farkındadır. Unutmayın;
‘Barışta ter dökmeyen savaşta kan döker.’
Öyle ki, yeryüzündeki diğer canlılar gibi insanda bu konuyla ilgili şartlı refleks geliştirmiştir. Bu bakış açısıyla, bilim alanında yapılan buluşların temel amacı savaş teknolojilerini geliştirmek içindir diyebiliriz. Çünkü buluşlar ilk önce bu alanda kullanılmaktadır.
Bu buluşların savaşlarda kullanılmasıyla meydana gelen sonuçları düşünürsek;
Savaşlarda Ölen Asker Sayısı;
Haçlı Seferleri: 1ml–3 ml / 1095-1291
Timur’un Fetihleri; 8 ml-20 ml / 1370-1405
Ming Qing Hanedan Sav.: 25 ml / 1616-1683
Birinci Dünya Savaşı: 25 ml-40 ml / 1914-1918
İkinci Dünya Savaşı: 70 ml – 85 ml / 1939-1945
Gelişen teknoloji ile savaşlardaki insan kaybı doğru orantılıdır. Peki, savaş endüstrisine yapay zeka çarpanı nasıl etki eder?
Stockholm Uluslararası Barış Araştırma Enstitüsü'nün (SIPRI) verilerine göre; 2019'da toplam küresel savunma harcaması 1917 milyar dolara yükselmiştir.
Bir ülkenin bağımsızlığını sürdürebilmesi için stratejik savunma harcamaları yapmak durumundadır.
Ülkelerin silahlı kuvvetleri genelde Kara-Deniz-Hava olarak üçe ayrılmaktadır. Havacılığın önemi diğer kuvvetlere göre, her geçen gün artmaktadır. Silah Sanayisinde yapılan yatırımlarda bunu desteklemektedir.
Dünya’da 2019 yılı için silah üretiminin: %47’sini ABD, %27’sini Çin’li firmalar sağlamaktadır.
ABD 277 milyon dolar, Çin ise 94 milyon dolar gelir etmektedir.
Ülkeler güvenlikleri için yaptığı bu çılgınca harcamaların arasında kendini gösteren ve dillere pelesenk olan, beşinci nesil uçakların üzerine oval ofiste konu olan, altıncı nesil uçakların anlatılması esnasında su üstüne çıkan ‘yapay zeka’ kavramı dikkat çekicidir. Birbirine perçinlenmiş hava araçlarının koordinesini sağlayan yapay zeka, henüz karar verici konumda olmasa bile ilerideki savaşlarda kesinlikle perdedeki rolüne hazırlandığı aşikardır…
Yapay zekâ yazılım şirketlerinin değerleri;
Listede sıralı olarak 1,9 trilyon dolarla Alphabet (Google), 1,5 trilyon dolarla Meta Platforms,
848 milyar dolarla Tesla,
395 milyar dolarla Oracle,
226 milyar dolarla IBM,
201 milyar dolarla Palantir ve
164 milyar dolarla Adobe yer alır.
Neden bu kadar değerli?
Günümüzde en değerli olan unsur bilgidir.
Her türlü sanayi sektöründe bilgi ve gelişmişlik, yani (AR-GE) çalışmaları için ayrılan pay düşünüldüğünde sanırım bu soruya biraz olsun cevap veriyor.
Peki; ülkeler güvenliği için sağlaması gereken bilgi; yani istihbarat için ayrılan pay, emek, yetiştirilen personel, zaman ne kadar zahmetli değil mi?
Peki yapay zeka bu cenderenin neresinde yer alıyor?
Zamanla hangi basamakları tırmanıp nerede olacak?
Sürekli öğrenen bir platform için düşünülmesi gereken sorular?
Başka bir açıdan bakalım; Aynı zamanda, hava yoluyla ulaşım günümüzde başlı başına endüstriyel bir alan olmuştur. 2025 yılında 35 milyar dolar olurken, 2030 yılında bu rakam 50 milyar dolar gibi devasa bir pazara dönüşmesi beklenmektedir.
Tam bu noktada, yani fizik kanunlarının mihenk taşı olduğu havacılık dünyasının perde arkasında çalışmaya başlayan ve etkisini gün geçtikte daha çok hissettiren yapay zekanın faydalarını görmeye başladık bile: Hava trafik yönetimi, rota planlama, bakım prosedürleri, fiyatlandırma, yolcu bilgilendirilmesi vb. kolaylıkları insanoğlu görmeye ve yaşamaya başlamıştır.
Tekrar başa dönelim, 1996 yılında Bajan der ki;
‘Bir sistemin hayatta kalabilmesi için (akışa olan erişimi) arttıracak şekilde evrimleşmesi gerekmektedir.’ Akabinde şu örneği verir: ‘Concorde Uçaklarının motorunun uçak büyüklüğüne oranı bir hayvanın
toplam vücut büyüklüğünün kalbine, akciğerine ve kaslarına oranı gibidir. Bu orana aykırı olanın başarması mümkün değildir.’
İddiasının ispatlandığı bir dünyada yaşamaktayız.
YAPAY ZEKA: Kompleks bir hedefi veri toplayarak fiziki ya da bilişsel verileri yorumlayarak en mantıklı çıkarımlar yapan ve problemi çözmek için en iyi kararları alan sistemler bütünüdür.
Bu tarifin eşliğinde gençlerimizin eğitiminde yapay zeka ile kalıcı başarıya ulaşabilmesi için Bajan’ın ortaya koyduğu ilkeler ve yanında pek tabi Fizik Biliminin Kanunlarını lens gibi takması gerekmektedir.
Güvenliğimizi temin etmek için bilime mecburuz. Yapay zeka okur yazarlığının verdiği sonuçları yorumlayabilmek, havacılık dünyasının içinde söz sahibi olabilmek için gerekli ve yeterli kalifiyeye haiz insan kaynağını elde etmek için; Fizik Eğitiminin, ne denli önemli olduğunun yanı sıra yapay zekayı tartışmak ve havacılık açısından değerlendirmek zorundayız.