Sektör çalkantılı bir dönemden geçiyor. Gerçi her sektör aynı durumda. Para değerini korumak için ter içinde mücadele ederken, eğitim sektörünün özeldeki neferleri asgari ücret kazanmak için sınıfları dolduruyorlar.
Derken öğretim sektöründeki kurucu ve patronların sesi geliyor: “Sektördeki masraflar arttı!”
(‘Özel’ kelimesinin anlamı; ayırt edici bir niteliği, yönü bulunan.)’dır.
Örnek: “Para özel bir kâğıda basılır.” Yani bu kâğıt diğer sıradan kağıtlardan daha özeldir.
Yani özel öğretim kurumlarında çalışan öğretmenler, kamuda çalışanlara göre daha özel yeteneklere sahip olmalılar. Çok daha tecrübeli, bilgi kapasitesi fazla ve enerjisi daha yüksek öğretmenler olmalı ki, daha özel ücretler kazansın. Özel kurumlarda çalışan özel öğretmenlerin ders saatlerinin arttığı günümüzde, eskiye nazaran alım gücünün çok daha az olduğu ortada. Özel kurumlarda ki veli toplantılarında, öğretmenlerin durumlarını iki değirmen taşı arasında ezilen buğday tanesine benzetirim hep. Bu nasıl özel, bilemedim?
Tamam, ekonomik bir dar boğaz var. Çok doğru, ancak biraz da bizler menfaatimizi araya sıkıştırıp aşılabilir bir krizi; Çin Seddi’ne çeviriyor muyuz acaba?
Özel Okul yönetimi ile ödediği paranın karşılığını isteyen veli arasında, arabuluculuk misyonunu sahiplenmiş, buğday taneleri. Bu kadar mali krizin arasında kazanç sağlayan ender kurumlardan olan bankalar, aylık gelirini bankadan alan maaş müşterilerinin sayısını arttırmak için promosyon kampanyalarına başladı. Yangını söndürmez ama su serpintisi etkisi yapacak bir gelişmeydi bu. Kimi özel kurumların sahipleri ne yaptı biliyor musunuz?
Çalışanların promosyonları bankalardan çekip kuruma getirmeleri, aksi halde işlerine son verecekleri söylendi. Düşünün; maaşını aldığı bankaya çalışan öğretmen olarak gidiyorsun, maaş kazancının o bankaya yatıyor olmasından ötürü bankanın edindiği karından sana düşen hakkı, kartınla kameraların çekim yaptığı ATM’den çekiyorsun ve çektiğin bu hakkın olan parayı götürüp çalıştığın kuruma iade ediyorsun. Dayanamıyorum, iç sesim haykırıyor:
“Bari promosyonları sahibine verin…”
“Vicdan baki kaldıkça hiçbir günah affedilmiş sayılmaz.”
“Sektördeki masraflar arttı!” Bu durumu kendinde hak gören kimi kurum sahiplerine sözüm;
Özel öğretim sektöründe %100 %200 hatta %300 kar edildiği geçtiğimiz dönemlerde kâr payını çalışanıyla hangi kurum paylaştı? O zaman, bugün ettiğin zararı da çalışanların üzerine yıkamaz, paylaşamazsın! Eğitim-Öğretimin ticari erbabı olmuş tüccarlardan, zarar edenin olduğunu sanmıyorum. Maşallah öngörüleri oldukça ileri seviyede, hemen resmiyette batıp fesih ilan ediyorlar.