- Çiçeği niçin koparmadınız?
- Çok güzel bir çiçek görmüştüm. Ormandaydım, kimse yoktu sincaplardan başka. Koparmadım çiçeği. Güzelliği başkası da görebilsin diye.
- İyiliğinizi verir misiniz?
- Benim iyiliğimi isteyenler var. Vermiyorum. İyiliklerim lâzım bana.
- Bazen niye dünyanın dışına çıkıyorsunuz?
- Soğan veya sarımsaklı bir yemek yediğimde bol bol maydanoz, nane veya çiklet çiğniyorum. Bunları bulamazsam bir süre dünyanın dışına çıkıyorum. Eee, bütün insanları çıkarmaktan daha kolay...
- Kedinin kuyruğuna ne yaptınız?
- Bir kedinin kuyruğu kapıya sıkışmıştı, hayvan acayip miyavlıyordu. İçim burkuldu. Gidip evden bir makas alıp geldim. Bu makasla kapının zilini çaldım, kapı açıldı, kedi kurtulup kaçtı.
- Nezleyle ilgili garip bir fikriniz var nedir?
- Nezle olan ve mendili olmayan bir arkadaşım vardı. Önce burnunu koparmayı düşündüm, sonra bir musluk tamircisi çağırmayı düşündüm. En sonunda bir paket mendil alıp verdim.
- Çay karıştırmada usulünüz nedir?
- Çayımın şekerini karıştırırken, yarısında kaşığı ters yöne çevirip karıştırmaya devam ediyorum. Böylece kaşığın ve bardağın başının dönmesini önlüyorum.
- Politikacılar konuşurken niçin kulaklarınızı kapatıyorsunuz?
- Politikacılar konuşurken kendime iyilik olsun diye kulaklarımı pamukla kapatıyorum.
- Koyunların ayakları nasıl olsun?
- Uyuyamadığım zaman koyun sayarken, çitten atlayan koyunların ayağını yaylı düşünerek onlara iyilik yapıyorum.
- Çocuklarla ilgili duygularınız nedir?
- Savaşta babasını-annesini kaybeden çocuklarla beraber bende üzülüyorum. Çocuğunu kaybeden anne-babalarla birlikte bende acı çekiyorum. Bir gün bütün dünyaya bir iyilik yapıp, savaşanlarla savaşan bir dinazor yumurtası bulup beslemeyi düşünüyorum.
- İnsanlar ölecekleri günü bilselerdi ne olurdu?
- İnsanlar ölecekleri günü bilselerdi Daha mi hızlı koşarlardı Daha mi yavaş? Bu sorunun cevabını düşünüyorum...Bu Koşuş Nereye?
- Nelerden biraz biraz istiyorsunuz?
- Biraz kelebek Biraz kelebeklerin incecik kanadı Biraz leylak Biraz leylakların incecik kokusu Biraz çocuk Biraz çocukların incecik bakışı
- Bir insan neden ölüyordu?
- Bir insan ölüyordu dünyada Savaştan değil depremden değil Açlıktan bir insan ölüyordu Ekmek utanıyordu
- Kapıyı açayım mı?
- Aç kapıyı gökyüzü girsin Bütün kelimeler girsin aç kapıyı
- Kapıyı açayım mı son kararınız mı?
- Aç kapıyı sonuna kadar Aç ve öylece bırak Girenlere özgürlük, çıkanlara özgürlük Kimseye soru sorulmasın
- Kapıyı açmam riskli olmaz mı?
- Aç kapıyı çarpılanlar çarpılsın Aç kapıyı zindanlar ölsün....
- Üzülme hakkında ne söylersiniz?
- Buna hiç üzülmüyorum. Üzülmeyecek ne çok şey var Ve herkes kendi zamanında kendi kaderini yaşıyor Bunu biliyorum Ama yine de Böyle bir dünyaya tanık olmak beni mahvediyor Üzülüyorum
- Rüzgarla ilgili neyi anladınız?
- Anladım Herkesin kendi rüzgârı ancak kendisidir.
- Korkunç olan nedir?
- İnsanın celladının yine insan olması korkunç.
- İnsanın dünyadaki konumu nedir?
- İnsanlar dünyadadır ama dünyalı değildir. Bir yolcu Bir gölgedir dünyada Gelir ve gider Gider ve gelmez
- Çaresizlik herkes için söz konusu olabiliyor mu?
- Bütün zamanlarda bütün insanlar çaresiz kalabiliyor. İyi ki de öyle oluyor. Her isteyenin her istediği olsaydı, herkes hapı yutardı.
- Nasıl bir insan olmayı seçiyorsunuz?
- Bilgilerle yüklü bir canavar olmaktansa Bilmeyen, hafif, kuş gibi bir insan olmayı seçiyorum.
- Hayat nasıl gidiyor?
- Birimizin içine yağmur yağmakta Birimiz ne zamandır görmediği denizi düşünüyor Birimiz bir kitabı okuyor gibi yaşıyor Birimiz bir hayatı yaşıyor gibi okuyor
- Nasıl bir hayatın içinden geçiyoruz?
- Anlamsızca hızlandırılan ve hızla anlamsızlaştırılan bir hayatın içinden geçiyoruz.
- Sorun bazen zannettiğimizden farklı olabilir mi?
- Ve bazen sorun, rüzgar değil kanat sorunudur.
- Yüreğinizin hayata bakışı nasıl?
- Kurulmuş ve çizilmiş bir hayatın içine doğdum ama yüreğim kurallara uymuyor... Bütün zamanlarda güller için çarpıyor. Yürek bu, derindir...
- Nasıl bir hayatta yaşıyoruz?
- Tren,otuz saatlik yolu iki saate indirdiği zaman Geri kalan 28 saatte ne yapılacağını soran Çinliye de hiç kimse cevap verememişti. Anlamsızca hızlandırılan ve hızla anlamsızlaştırılan bir hayatın içinden geçiyoruz. Ve herkes artık tek bir bilgi türünden anlayan, Onun dışındaki bilgi alanlarına yabancı kalan bir adam haline geliyor. Hayatımızın anlamı daralıyor. Hayatımız tek bir alanla kodlanıyor...
- Güneşin durumu nasıl?
- Orada güneş var, hiç uyumayan güneş. Bir gün uyusa hapı yutarız. Yedek güneş yok arkadaşlar, tıpkı bizim gibi Biliyorsunuz biz de bir taneyiz.
- Asık suratlılar çoğaldı mı?
- Bakınca ürperiyorum. Bilen varsa söylesin Bunca gülmeyen yüz, bunca katı yürek nereden çıktı Ve bilen varsa söylesin Bakışlarından, sözlerinden, ellerinden güzellik dökülen İnsanlar nereye gitti?
- Neyi seviyorsunuz?
- Geceyi seven sensin Ben aydınlığı seviyorum. Sabahtan ve güneşten yanayım. Kendi sabahımı arıyorum Bulacağım.
- Karı seviyor musunuz?
- Kar durmuyor Saçlarımızı ellerimizi yüzümüzü Öpüyor öpüyor öpüyor Gökten inen beyaz konuğumuz Binlerce yılın sessizliğiyle Bizi seviyor
- Neye sonbahar diyoruz?
- Sararmış zamana bakıyor, sonbahar diyoruz.
- Neyi arıyorsunuz?
- Kendi sabahımı arıyorum Bulacağım.
- Yorulunca ne yapalım?
- Yorulunca başını gökyüzüne koy Ve kal öylece Bizi bırak Bize aldırma İçimizden denizler İçimizden acılar İçimizden bin parçaya bölünmüş yüzler geçsin bırak...
- Bana mı dediniz?
- Hey Siz... Merhaba Size ve çiçeklerinize Kalbinize
- Neyi deniyorsunuz?
- Düşünmeden, sevmeden, konuşmadan ve acı çekmeden yaşamayı deniyorum, Yeniliyorum...
- Siz neyi istiyorsunuz?
- Teknoloji bir tek gül bile ürütemez. Oysa ben gül koklamak istiyorum Bahçeleri ve çiçekleri istiyorum. Gürültü ve insan öldürme uygarlığını değil, Gül ve diriliş medeniyetini istiyorum. Vida değil çiçek tohumu. Bomba değil çiçek. Ölüm değil diriliş
- Ne yaşasın ne olsun?
- Kavuşmak yaşasın, susmak ölsün.
- Güneş doğmayacak mıymış?
- Varsın güneş doğmasın Allah isterse ben gece de yaşarım
- Karanlık geceler biter mi?
- Şimdiye kadar, sona ermeyen geceye rastlanmamıştır.
- Modern dünyada neye bakılır?
- Modern dünyada insana değil trafik lambasına bakılır
- Vakit yok mu?
- Ve kimsenin vakti yok cevap vermeye "durun, nereye" sorusuna. Zaten kimse de bu soruyu sormuyor. Kimse kimseyi dinleyecek kadar durmuyor...
- Yanlış nerede?
- Yanlış belki de kafalarımızın içinde. En zoru da bu. Görülmez ve düzeltilemez.
- Biz önemli miyiz?
- Biz varken ne kadar çok şey var Ve biz yokken ne çok şey yok. Bizi yarattın ve bizi var ettin Allah'ım. Bizi anlamlı kıldın Sana şükrolsun.
- Susmak nereye kadar?
- Susmak Susmak Nisan geçinceye kadar Bahar bitinceye kadar...
- Nerede niçin duruyor?
- Şehrin ortasında duruyor Olduğu yerden hiç ayrılmadan insanların kaderini seyrediyordu...
- Siz nesiniz?
- Çocuğum ben. Dokunmayın...
- O zaman ne yapamazdık?
- Yaşayamazdık... O zaman yağmurda ıslanmak diye bir şey olmazdı. Bir çiçeğin açması nedir Sabah, güneşin Ve akşam yıldızların anlamı nedir Bilemezdik...
- Neler umulmadık bir anda çıkar gelirler?
- Ümit, aydınlık ve güzel adamlar Umulmayan bir anda umulmayan bir yerden çıkar gelirler.
- Vatansız olmak nasıl bir şeydir?
- Ülkesini kaybeden çocukların haritası yok. Ülkemi kaybedince dünyanın neresinde durduğumun anlamı da yok.
- Kim avlanır?
- Müzik geliyorsa kulağını Aşk geliyorsa kalbini Savaş geliyorsa silahını hazırlamayan Avlanır...
- Zamana ne olmuş?
- Zamanın her yanını bir yalnızlık kaplamış...
- Zaman ne yaptı?
- Zaman... Beni sana yetiştiremedi...
- Mezarlıklar nasıl yerlerdir?
- Tehlikesiz insanların bulunduğu yere gidelim Mezarlıklara... Onlar bizi atlatmazlar. Anlatacak bir şeyleri bulunur her zaman...
- Bazı büyükler nasıl dururlar?
- Her şeyi yapabilirmiş gibi duran büyükler var ya, Onlar zaman karşısında bizden daha çaresizdirler...
- Son olarak ne söylersiniz?
- Merhaba Size ve çiçeklerinize, kalbinize Ben Mevlana İdris.
- Güzel ve faydalı söyleşi için teşekkür ederim
- Bu muhayyel söyleşi yazarın eserlerinden alınan cümlelere sorular üretilerek kurgulanmıştır.