- Amerikalı Editör, Yazar
- Doğum: New York, ABD, 21 Temmuz 1984
- Brown Üniversitesi’nde edebiyat ve tarih okuyan Kass Morgan, Oxford Üniversitesi’nde 19. yüzyıl edebiyatı alanında yüksek lisans yaptı.
- New York’un Brooklyn semtinde yaşayan Morgan, halen editör olarak çalışmaya devam ediyor.
- The 100, yazarın gençler için yazdığı ilk kitabıdır.
- Neyin bedeli vardır?
- Her kurtuluşun bir bedeli vardır
- Bende nasıl bir hal görüyorsun?
- Sanki hiç sormayı bile düşünmediğin soruların cevaplarını biliyormuşsun gibi.
- Neyi unutmayayım?
- Dünyalılara güvenemezsin bunu unutma.
- Bir fasit dairenin içinde miyiz? Çıkış yolu var mı?
- Aynı hataları yapmaya devam mı edeceğiz? Farklı bir şeyler yapma şansımız var. Daha iyisini becerebiliriz."
- Barış ne yapılmadan sağlanamaz?
- Unutmayın, barışçıl bir diyalog kurulmadan barış sağlanamaz.
- Gerçekten yaşamak için ne gerek?
- Gerçekten yaşamak için zekadan fazlası gerek.
- Anıların yerini değiştirebilirmiydik?
- Üzücü anıların yerine mutlu anıları koyamazdınız.
- Zor durumdayken ne güzeldir?
- İnsanın başı sıkışınca yardım isteyeceği birilerini tanıması güzeldir herhalde.
- Gezegende ne olmuştu?
- Gezegen yine vahşi, evcilleşmemiş zamanlarına geri dönmüştü.
- İnsanı ne iyi hissettiriyor?
- Özveride bulunmak iyi hissettiriyor, öyle değil mi?
- Şartlar değişince düşünceler de değişir mi?
- Önceden olsa bana hayatta inanmazdı ama şimdi ikimiz de her şeye inanırız.
- Herkes öğrenebilir mi?
- Hatta normalde hiç bir işe yaramayan Graham bile mızrak yapmayı öğrenmişti. Eğer Graham yapabiliyorsa bu çaresiz aptallar da yapabilirdi.
- Sözcükler her zaman yeterli olur mu?
- Biliyorum. Ben de çok insan kaybettim. Sözcüklerin bir şeyi değiştirmeyeceğini biliyorum.
- Şimdi neyin zamanıydı?
- Belki şimdi uğraşmaktan vazgeçmenin zamanı değildi. Belki şimdi, yaptığı hataları kabullenip yola devam etmenin, onlardan bir şeyler öğrenmenin zamanıydı.
- Dünya hakkındaki düşüncesi ne oldu?
- Dünya’yı böyle düşünmemişti. Uğrunda ölmeye değecek bir yer değildi burası.
- Hangi konuda özür dilemeyelim?
- İnsanların en iyi yanını gördüğün için asla özür dileme,
- O zaman bize ne düşer?
- Öyleyse, eskilerinin yerine mutlu anıları koymak bize düşer.
- Bizim hangi özelliğimiz sınırlı değildir?
- Başkalarına duyduğumuz bağlılık, coğrafi konumla ya da mekanla sınırlı değildir.
- Bir lütuftan bahseder misiniz?
- Güneşin bir gün daha doğması gerçekten bir lütuf.
- Bazı insanlar belaya bulaşmaya daha mı yatkın?
- Hatanın tümüyle senden kaynaklandığını düşünmesem de belaya bulaşmak konusunda özel bir yeteneğin var anlaşılan.
- Kalp acısı nasıl bir şeydi?
- Kalp acısı böyle bir şeydi. Hiçbir zaman silemezdiniz. Hep beraberinizde taşırdınız.
- Hayatla ilgili neyi biliyordu?
- Hayatlarına devam etmenin tek yolunun bir şeylerle uğraşmaktan geçtiğini de biliyordu.
- Kıyafet niçin gerekirdi?
- Kıyafetin insan bedenini geliştirmesi, buz gibi yağmurdan, sıvı lavlardan ve et yiyen bakterilerden koruması gerekirdi. Yürümeyi bile zorlaştıran bir şey neden giyilirdi ki?
- Her şey her zaman yolunda gider mi?
- Ne kadar çalışırsan çalış, şans yüzüne ne kadar gülerse gülsün, bir şeyler mutlaka sarpa sarardı.
- Geçmişin üzerimizdeki etkisi nasıldır?
- Geçmişimiz bizi şekillendirebilir ama tanımlamaz. Seçim yapma şansımız var.
- Her zaman her şey kolayca yapılabilir mi?
- Eh bazen hayat kurtarmak zaman alır.
- Bu hayat insanlara neyi vaad ediyordu?
- Bu hayat insanlara, arkadaş edinmeyi, aşık olmayı, kalp kırıklığı yaşamayı vadediyordu.
- Her şeyi geride bırakmak ne zaman daha kolaydır?
- Umursanacak kimsen olmayınca her şeyi ardında bırakmak daha kolaydı..
- Son olarak istekler ne kadar önemlidir?
- İstekler başkalarının ihtiyaçlarından önemli değildir.
- Bu güzel söyleşi için teşekkür ederim
- NOT: Bu muhayyel söyleşi yazarın kitaplarındaki cümlelerine sorular üretilerek kurgulanmıştır.