- Üstad söyleşimize her konuda dengeli olma konusundaki düşüncenizle başlayalım mı?
- Zeka fikrin ifrat(aşırı) derecesidir. Anlayışsız ve duygusuz olmak da ahmaklıktır. İkisi de kusur sayılır. İnsanlardaki vasıfların en övüleni orta derecesidir. Aşırı cömertlik, cimrilik de öyledir. Cesaret ve korkaklığın durumu da böyledir.
- Nefis yönlendirilebilir mi?
- Nefsi bolluğa rağbet ettirirsen bolluk ister; az kanaate alıştırsan aza kanaat eder.
- Zor olan nedir?
- Dağları bulundukları yerden başka bir yere nakletmek gönülleri birleştirmekten daha kolaydır.
- İnsanlar birbirinden nasıl farklılaşır?
- İnsanlar yaratılış itibariyle birbirlerine benzerler. İnsanların ancak güzel ahlaklı ve faziletli olmaları, kötü işlerden sakınmalarıyla birbirlerinden farklı olur.
- İnsan nasıl bir varlıktır?
- İnsan tabiat icabı sosyal bir varlıktır." Yani, insan için içtimaî hayat yaşamak tabiî bir ihtiyaçtır.
- Müslümanlar neden bu hallere düştüler?
- Düşünmek müslümanlar tarafından terk edildi ve bu yüzden zelil bir hale düştüler.
- Varlık içinde olmak iyi ve ahlaklı olmayı sağlar mı?
- Araplar kıtlık ve zaruret içinde yaşadıkları hâlde, yaratılışları itibarıyla rahat bir hayat yaşayan Berberîlerden daha güzeldir. Sinhâce'nin bir boyu olan Mülesseminler, çöllerde darlık içinde yaşadıkları hâlde, ahlâkları, verimli yerde bolluk içinde yaşayanlardan daha sağlamdır.
- Hangi konuda dikkatli olalım?
- Gönlünü şu zamanın güzellerine kaptıran yorulur.. Ey filan ağır ol ki, güzeller seninle oynamasın.
- Akıl neyi inkar eder?
- Her akıl, gücünün yetmediği ve idrak edemediği şeyleri inkâr eder.
- Fıkıh bilginlerinin yaptığı nedir?
- Fıkıh bilginleri, şer'î hükümlerdeki hikmet ve gayeleri zikrederler: Zina, neseplerin karışmasına ve neslin bozulmasına; adam öldürmek, yine neslin zarar görmesine; zulüm, sosyal hayatın bozulmasına yol açar. İşte fıkıh âlimleri, toplumu korumayı esas alan bunlar gibi şer'î hükümlerdeki hikmetleri ve gayeleri açıklarken, toplumda görülen durumları da inceliyorlar.
- Herkes merhametli olabilir mi?
- Merhamet, masum olduğu için her kalbe misafir olmaz.
- Nasihatte en önemli husus nedir?
- Nasihat edenin söylediklerini uygulaması gerekir.
- Dikkatli düşünmek kişiye ne kazandırır?
- Dikkatle düşünen, doğruyu bâtıldan ayırt eder..
- Adil bir devlet sistemi nasıl bir silsile takip eder?
- Devlet askerle korunur, asker para ile beslenir, mal haraç ile elde edilir, haraç memleketin ma’murluğu ile temin olunur, memleketin ma’murluğu ise adalet iledir, adalet ise valilerin hâllerini ıslahla, valilerin ve memurların hâllerini ıslah da vezirlerle olur, hükümdarın tebaasının durumunu bizzat kendisi yoklaması, bunların hepsinin başında gelir ki hükümdar tebaasına edep vermeye muktedir olsun ve tebaa hükümdara itaat etmemezlik göstermesin."
- Taraftarlık nelere sebep olur?
- Bir fikir, mezhep ve inanca taraftarlık karışır ise, insan ilk ağızda, kendisine uygun olan haberleri kabul eder, bir fikir ve mezhebe taraftarlık, insanın dikkatle düşünerek haberi tenkit gözünden geçirmesine mâni olur, yalanı kabul ve nakleder.
- İnsan nasıl bir varlıktır?
- İnsanın bilgisi ise sınırlı ve eksiktir. İnsan kendi kusur ve aczini itiraf etmelidir. Allah yardımcısı olan kimse için bunlar kolaydır
- Kadere teslim olmak önemli midir?
- Kadere teslimiyet göstermesem çatlayacak gibi olurum.
- Dünyamız için dinimizi mi mahvediyoruz?
- Dinimizi parçalama pahasına, dünyamızı onarma çabasını gösteririz. Ne var ki, o zaman ne dinimiz kalır ne de yamalar vurduğumuz dünyamız!"
- Felsefeye göre neşe ve hüzün nedir?
- Felsefe ilminin mesele bölümünde anlatıldığı ve tespit edildiği gibi, neşe "hayvanî ruh"un yayılmasından ibarettir. Hüzün ise, hayvanî ruhtaki kasılmadan ileri gelir.
- Kur’an’ı tefsir ederken neye dikkat etmek gerekir?
- Kur'ân'ı aslı olmayan hikâye ve kıssalarla tefsir ederek zayıf rivayetlere boğmaya gerek yoktur.
- Cehalet neye benzer?
- Cehalet, hastalıklı ve havası bozuk olan otlağa benzer. Cahil adam bu hastalık tesiriyle doğrusunu yalandan ayıramayarak rastgeleni toplar ve bunları eserinde nakleder. Fakat hakikatin kudretine kimse karşı koyamaz. Bâtılın şeytanları fikir ateşine tutulur.
- Doğru yolu kim gösterir?
- İnsanlara doğru yolu ancak Allah gösterir.
- Cezanın sebebi ne olmalıdır?
- Cezaya çarptırmalar terbiye etmek için olmalıdır. Küçük yaştayken bu terbiye verilirse, bu terbiye itaate alıştırır, fakat cesaret ve kuvvete etki etmez.
- Tarih ilmi nasıl bir ilimdir?
- Tarih ilmi, bütün toplumların ve nesillerin önem verip ilgilendiği ilimlerden biridir.
- İdrak için hafıza ne anlam ifade eder?
- Gerek hayal edilmiş, gerekse edilmemiş olsun, idrâk edilen her şey hafızaya emanet edilir. Hafıza, idrâk edilen şeyler için bir depo gibidir. Emanet edilen şeyleri hayal kuvvesinin muhtaç olduğu vakitler için saklar.
- Dostlardan ne beklenir?
- Dostlardan güzel sözler ve iyilikler ümit olunur.
- Körü körüne gelenekleri yaşatmak doğru mudur?
- Körü körüne yaşatılan gelenekler, ölülerin yaşatıldığı anlamına gelmez; yaşayanların ölü olduğu anlamına gelir.
- Coğrafya sizce nedir?
- Coğrafya kaderdir.
- Adaletsizlik ne yapar?
- Adaletsizlik medeniyeti mahveder.
- Mağluplar ne yaparlar?
- Mağluplar galipleri taklit ederler.
- Zulüm neyin habercisidir?
- Zulüm, umranın harap oluşunun habercisidir.
- Fazla tevazunun sonu nedir?
- Fazla tevazunun sonu vasat insandan tavsiye dinlemektir.
- İnsan nedir?
- İnsan, alışkanlıklarının çocuğudur.
- Konfor alanının yan etkisi nedir?
- Kıtlık zamanlarında insanları açlık değil, alışmış oldukları tokluk öldürür.
- Kimler medeniyet kuramaz?
- Gayri memnunlar medeniyet kuramazlar.
- Devletler kime benzer?
- Devletler de tıpkı insanlar gibi doğar, büyür, yaşlanır ve ölürler.
- İlim-tartışma ilişkisi neye benzer?
- İlim bir kuyu, tartışma ise onun kovası gibidir.
- Tarih tekerrür eder mi?
- Geçmişler geleceğe, suyun suya benzemesinden daha çok benzer.
- Neden ortak akıl üretemiyoruz?
- Kalpleri müteferrik olanların akılları birleştirilemez.
- İnsan güç konusunda neye inanır?
- İnsan her zaman, kendini yenen de bir üstünlük bulunduğuna, ona boyun eğilmesi gerektiğine inanır.
- İnsan beyni neye benzer?
- İnsan beyni değirmen taşına benzer. İçine yeni bir şeyler atmazsanız, kendi kendini öğütür.
- Aklın ve insanlığın düşmanları kimlerdir?
- İlme yasak koyanlar veya insanları yalanla meşgul edenler, aklın ve insanlığın en büyük düşmanlarıdır.
- Şehirlerin bir ruhu var mıdır?
- Şehirlerin de bir ruhu vardır. Bir şehirde yaşayan insanlar zamanla yaşadığı şehrin ruhuyla karakteristik açıdan özdeşleşirler.
- İnsan hep kendisini mi üstün görür?
- İnsanların, başkalarının mükemmelliğini ve kendilerinden üstün olduklarını kabullenmeleri çok az görülecek bir durumdur.
- Zenginlik neye sebep olur?
- Devleti yıpratıp eski bir giysi durumuna getiren ve sonunda da büsbütün yıkıp yok eden, varlıklı/parlak yaşamdır.
- Aklın mertebelerinden birini söyler misiniz?
- Aklın birçok mertebeleri var. Önce dış dünyanın idrakı: taakkul. Taakkul demek tasavvur demektir, buna akl-ı temyizi de derler. İnsan bu meleke ile faydalıyı zararlıdan ayırır.
- Kentte yaşamak kentlilerde nasıl bir psikolojiye sebep oluyor?
- Kentliler, kendilerini rahatlık ve kaygısızlığın döşeğine salıvermişler, mutluluk ve bolluğa gömülmüşler, mallarını ve kendilerini koruma işini, yönetenlerine, valilerine, yargıçlarına ve sürekli koruma görevlilerine bırakmışlardır. Ve çevrelerini kuşatan kale duvarlarının, önlerinde dönüp dolaşan bekçilerin ve nöbetçilerin sağladığı güvenceyle uykuya dalmışlardır. Hiçbir kaygı, uyarı heyecanlandırmaz onları. Ellerinden kaçabilecek avları da yoktur. Alabildiğine iyimserlerdir ve kendilerini güvenlik içinde bulurlar. Bu nedenle silahlarını bırakmışlardır.
- Çok yemek insanda nelere sebep olmaktadır?
- Alınan çok gıda vücutta işe yaramaz fazlalıklar ve kötü artıklar meydana getirir. Bu çeşit artıklardan vücut orantısız bir şekilde genişler; şekil çirkinleşir. Bu gıdalardan meydana çıkan bozulmuş kötü sıvıların beyne gitmesiyle zihinler ve fikir körleşir. İdrâksizlik, gafillik ve itidalden ayrılma ortaya çıkar.
- Vergilerin az veya çok olması bir devlette nasıl bir sonuç meydana getirir?
- Bir devlette halka yükletilen vergilerin miktarı az olursa, ahâli çalışarak servet kazanmaya heves eder, ülke kalkınır.. Devleti idare edenlerin israfı, refah ve bolluğa alışması arttıkça ihtiyaç ve masraflar derece derece artar. Halka yüklenen vergiler derece derece ağırlaşır, halk da buna dayanmaya alışır. Vergiler derece derece ve yavaş yavaş arttığı için halk da, bunları toplayan da, açık olarak artış nispetini bilmez.
- Söyleşimizi En değerli dost kimdir sorusuyla bitirelim mi?
- En fazla değer verdiğin dostun, sana kusurlarını haber veren ve bulunduğun makam dolayısıyla bunda çekingenlik ve korku göstermeyen kimse olmalıdır
- Büyük alimimiz İbn Haldun’a teşekkür ediyor rahmet diliyoruz.
- Not: Bu muhayyel söyleşi İbn Haldun’un sözlerine sorular üretilerek kurgulanmıştır.