Kırgız edebiyatçı Cengiz Aytmatov(1928-2008), pek çok sözü ve düşüncesi ile hayatımıza yön veren isimlerden biri. Kırktan fazla eseri arasında Al Yazmalım, Beyaz Gemi, Elveda Gülsarı gibi yapıtları dünyaya mal olmuş ve pek çok dile çevrilmiştir.
Şimdi sizleri bu büyük edebiyatçımızla gerçekleştirdiğimiz muhayyel söyleşi ile başbaşa bırakıyorum.
- Sayın Aytmatov size göre yalnızlık nedir?
- Yalnızlık dinmeyen bir sızıdır…
- Düşünmek nasıl bir şeydir?
- Düşünmek, her zaman acı veren ağır bir iştir.
- İnsan çok mu garip bir varlık?
- Eğer yıldızlar insan olsa, gökyüzü onlara dar gelir sığmazlardı.
- Bahar tekrar gelir mi? Ne dersiniz?
- Evet, kış bastıracak; ayazlar, kar fırtınaları çıkacak. Ama sonunda gelecek olan gene bahardır..
- Mutluluk nasıl gelir ve neyle ilgilidir?
- Gerçek mutluluk, yavaş yavaş, azar azar gelir ve bu bizim hayata bakış açımızla, çevremizle, çevremizdekilere karşı davranışımızla doğrudan doğruya ilgili ve orantılıdır. Mutluluk, birbirini tamamlayan ufak tefek şeylerin birikmesinden doğuyor.
- Atla insan arasındaki fark nedir?
- Atla insan arasındaki tek fark , atın atı kıskanmamasıdır. Atlar bu konuda kıskançlık nedir bilmezler. Tanrı ' ya şükür, insanlar da atları henüz kıskanmayı öğrenemediler.
- İnsan hangi konuda çaresizdir?
- "Zaman ne kadar geçerse geçsin, bazı konularda hiçbir şeyi değiştirmez. Elinden malını mülkünü, varını yoğunu alsalar, bundan ölmezsin. Bunları yine edinebilirsin. Ama senin onurunu kırar, ruhunu öldürürlerse, işte buna çare yoktur..."
- Sizin deyiminizle “Toprak Ana”dan ne bekliyorsunuz?
- "Kara toprak, sevgili toprak ana, hepimizi sinesinde barındıran sensin! Bizlere mutluluk vermeyeceksen neye yarar senin toprak ana oluşun? Dünyaya niçin geliyoruz? Biz senin çocuklarınız, bize mutluluk ver, bizi mutlu kıl toprak ana!"
- Çalışmaya bakışınız nedir?
- İnsanın eli ayağı tutuyorsa, sağlığı yerindeyse, çalışmaktan daha iyi ne vardır onun için?
- Ölümün hakikati nedir?
- Ölüm karşısında herkes eşittir.
- Sizce de mi insanın değeri ölünce anlaşılır?
- Hepimiz böyleyiz işte. Bir insanı yaşamının sonunda, ölüm döşeğinde ya da ölünce anımsarız..
- Mekan değiştirince dertlerimizden kurtulur muyuz?
- İnsan nereye gitse derdini de oraya götürürmüş. Gitmekle kendinden kaçıp kurtulacağını mı sanıyorsun? Nereye gidersen git, üzüntülerin de seninle beraber gelecektir.
- Nasıl olacağız?
- İyi ve kara günlerde beraber olacağız, mutluluğu da, felaketi de paylaşmasını bileceğiz.
- İnsanın kaderi neye benzer?
- Bir insanın kaderi, dağdaki patika gibidir: Bazen çıkar, bazen iner, bazen de dibi görünmeyen bir uçurumun başına gelip durur.
- Nasıl bir mutluluğa ihtiyaç duyar insan?
- İnsanın çok büyük bir mutluluğa ihtiyacı yoktur. Bir çiftçi için mutluluk, kendi tarlasını sürüp ekmek ve ürün almaktır.
- Geriye ne kalır bu dünyada insandan?
- Bu dünyadan insanlar göçüp gider ama yaptıkları iyi şeyler kalır.
- İnsan ilişkilerinde uyum çok mu önemlidir?
- İki insan birbiriyle tam bir uyum içinde yaşarsa, konuşmadan ya da yarım sözcüklerle bile anlarlar birbirlerini .
- Olaylara bakışımız nasıl olmalı?
- Geleceğin ne getireceğini kimse bilemez ve şimdi olanları düşünüp üzülmenin de hiçbir yararı yok.
- Dünya nasıl olmalıydı?
- Dünyada hiçbir şey, hiç kimse çaresiz, korunmasız kalmamalıydı.
- Değişim nasıl olur?
- Şunu iyi bil dostum, dünya devrimini tek başına gerçekleştiremezsin, başkalarının da gelmesini, seninle beraber olmalarını beklemek zorundasın..
- Ayrılık çok mu zor ?
- Bir insanın ayrılık acısından öleceğine pek inanmazdım ama, şimdi inanıyorum.
- İnsan ne zaman çaresizdir?
- Üstesinden gelemediği çelişkilerle başbaşa kalan insan, moral bakımından derinden derine sarsılır ama bunu kimseye söyleyemez, çünkü ona kimse yardım edemez. Bu korkunç bir yer kayması gibidir, tehlikeyi görürsünüz, ama bir şey yapamazsınız.
- İnsanı ne yaşlandırır?
- İnsanı yaşlandıran yıllar değil, çile idi.
- Sözü ne zaman söylemek gerekiyor?
- Demiri nasıl tavında dövmek gerekiyorsa, çekiç darbelerini nasıl soğutmadan indirmek gerekiyorsa, her kelimeyi de öyle tam zamanında söylemek gerekiyordu. O anı geçirince söz soğuyor, katılaşıyor, insanın yüreğine taş gibi oturuyor ve bu ağırlığı kaldırıp atmak hiç de kolay olmuyordu.
- Bir Kırgız atasözü söyler misiniz?
- “Zenginliğin sonunda kendini beğenme, kendini beğenmenin sonunda da çılgınlık gelir.”
- İnsan ne zaman yorulur?
- " Affedince yorulur insan, yalnız kaldığında birde. Ama insanı en çok yoran şey hayal kurmaktır, olmayacağını bildiği halde."
- Eylem çok mu önemlidir?
- 'Bir insan kendini gösterecek bir şey yapmazsa, yavaş yavaş unutulur gider.'
- Mutluluk ne zaman olur?
- 'İnsan için mutluluk geçmişte ya da gelecekte değil de yalnız yaşanan zamanda'
- Yalnızlık insan için ne anlam ifade eder?
- 'İnsan yalnız olunca neler neler düşünür… gerçekleşmemiş hayallerini, uçup giden yıllarını, ilk aşk maceralarını… O pek gerilerde kalan yılları, erişilemeyen ve erişilemeyecek olan bir isteği hatırlamak, düşünmek de hoş bir şeydi. Niye böyle olur? Bunu da bilmez insan. Ama zaman zaman bunları düşünmekten, o günleri yeniden yaşıyor gibi olmaktan hoşlanır.'
- İnsan nasıl bir varlıktır?
- "İnsan bugün kendini olduğu gibi kabul eder, ama onun tabiatında yarın başka biri olmak vardır. Çok iyi yaşıyorsan bile, yarın çok daha iyi yaşamayı istersin."
- Son olarak Sayın Aytmatov İyilik nasıl elde edilir? Öğrenilir mi?
- İyilik, yola düşen, yoldan toplanan bir şey değildir. Tesadüfen ele geçen bir şey değildir. İnsan iyiliği ancak başka bir insandan öğrenir.