Her Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşının ister yerel ister genel seçimlerde bir kez aday olma hakkı olsun. Kişi seçildikçe devam etsin, ancak seçilmediği seçimin akabinde seçilme hakkı sona erdirilsin. Haydi bakalım maceraya başlayalım, yerelde seçildin ve muhtar oldun diyelim. Bir sonraki seçime kadar görevini yaptın, yıllar yılları kovaladı ve yeniden seçim günü geldi çattı! Her iş kolunda olduğu gibi yükselmek istiyorsun. Çavuş, Üstçavuş, Başçavuş… O, televizyonda izlediğin meclis sıralarında oturup oy kullanmak, tartışmak, eleştirmek ve hatta kavga etmek için can atıyorsun. Hem de öyle ki yumruk yumruğa… Aylarca el yayıyla çalışmışsın, boşa mı gitsin? Doğal olarak yorulup acıkacaksın! Daha sonra öğle arası olup TBMM Başkanı oturuma ara verdiğinde, az önce küfrettiğin hatta yumruk attıklarında kol kola girip yemeğe gitmek istiyorsun. (Kimi ıstampanın hakkını veren vekilleri tenzih ederim.)
Adana Kebap: 18 Lira / Ayran Kutu Büyük: 2,5 Lira / Ciğer Kuzu Şiş: 23 Lira
Fırın Sütlaç: 4 / Kıymalı Pide: 12 (Temmuz 2022 Rakamları)
Muhtarlıktan milletvekilliğine giden bu yolun tek bir amacı olmalı. Hakkına hizmet! Seçim oldu yine seçildin. Bir sezon milletvekili olarak çalıştın emekli maaşını kaptın, hem de ömür boyu. Ancak her sezonun sonunda +1 emeklilik hakkın cepte? Seçildikçe çevreni, otoriteni, gücünü, tanınmışlığını arttırıyorsun. Evlat ve torunlarının eğitimini, kariyerini garanti altına alıyorsun. Hatta bir sonraki seçimlerde onları da seçim listesine dahil ediyorsun. Liyakat dediğimiz sistem belki de böyle çalışıyor? Yani tercih edilmek ya da seçilmek için dünyaya gelmişsin. Hangi meslek gurubunda seçildikçe maaşın artıyor? Farz edelim öğretmensin; proje okullardan birinden teklif aldın. Bir önceki okuldan aldığın maaşın üstüne ikinci bir maaş gelirin olmaz ki? Aynı maaşla alışmaya devam edersin. Veyahut doktorsun, özel bir hastaneden teklif alıp değerlendirdin. Devlet hastanesinden istifa ettiğin gibi maaşın kesilir. Kim sana aynı anda 2, 3 hatta 4 maaşı aynı anda öder? Amma ve lakin Meclis maliye sistemi farklı çalışır; 3 sezondur seçiliyorsun, henüz ocak zammı olmadan; (40+18+18+18 = 95,50 bin lira)
Kulakları tırmalayan bir oktavda karanlık bir çukurdaki kötü birinin cümlesi geliyor:
“Adam seçilmek için o kadar masraf yapıyor, bu kadarcık ta maaş alsın.”
Ben de tam bunu diyordum; Bu kadar masrafı seçilmek için yapmasın, bu parayı ailesi ve torunları için harcasın. Sonra tüm aile sağlık hizmetinden, konaklamaya, yurt dışı eğitiminden, kadrolu işine dek ayarlamak zorunda kalıyorum.
Aynı ses tekrar soruyor; “Sen kimsin ?!”
Hemen kendimi tanıtayım; ben milletim, halkım, yani devletin temel taşıyım. Bakmakla mükellef olduğum hissinin uyandığı özel kanunlarla korunan, kaç tane danışmanı olduğunu bilmediğim, 600 tane seçilmiş bu olağanüstü yetenekli insanları seçenlerden biriyim. Mitolojik dönemlerde olsa; Rüzgâr Tanrısı, Ateş Tanrısı, Su Tanrısı, Toprak Tanrısı … vb. isimler verilirdi. Sonuçta seçilmiş ve özel kişiler. Aynı aşağıdaki özel yetenekleri olan insanlar gibi taktiri şayan;
Jordan Romeo: 15 yaşında 7 kıtada 7 dağa tırmandı.
3.William Joseph Mosconi: 6 yaşında profesyonel bilardocu oldu.
Fabriano Luigi Caruana: 14 yaşında en genç satranç üstadı oldu.
Birlikte yola başladığımız muhtar, artık o eski muhtar değil. Seçilerek yükselmenin tadını almış, bu konuda sayfalarca makaleler yazabilecek kalifiye haiz profesyonel bir seçilen. Bu durumda, istendik yönde davranış değişikliği gerçekleşmiş. Hatta yükselip kariyer sahibi olmayı seçilerek olduğunu öğrenmiş, bunu ailesine öğretmiş durumda. Sonuçta milletvekillerinin ve sülalelerinin kamudaki ihale ve iş imkanlarına düşkünlüklerini hepimiz biliriz. Liyakat ilkesinin tarifi gibi, kim o konuda yetenekliyse kim olursa olsun onu seçiniz. Hangi partiden olursa olsun, her alanda öncelik sağlanan asil kan sahiplerinin kan guruplarının (CRh+) olmasına şaşırmayın dostlar. Sonuçta asil kan, sen Şimşek Tanrısına neden gök gürültüsü çıkarıyorsun diyebilir misin? Onun işi yüklü bulutların arasından çıkıp, gökteki voltajı toplayıp, yeryüzüne göndermek. Bizler yeryüzünde fazla direnç göstermeden beklemeli, akım şiddetinin artmasını sağlayarak, kişi başına düşen voltaj miktarına razı gelmeliyiz. Sonuçta bu ülkede herkesin boyuna uygun biçilmiş bir bezi var. Zengin daha zengin, fakir daha fakir olmaya başladıysa ormanın içindeki ateş, yangına dönmüş demektir.