Herkesin bildiği gibi insan sosyal bir varlıktır. Bu durum insanın yaşadığı çevreden bağımsız bir kişiliğe sahip olmaması gerektiğinin gerekçesidir. Hatta insanın kendisi çevresinden uzak kalmak istese de gündemdekiler bir şekilde karşısına çıkacağından toplumsal gündemden bağımsızlığını elde etmesi mümkün değildir. Toplumun gündemi fertlerin düşünce dünyasını şekillendirme noktasında önemli bir etkendir. Bireyin topluma aidiyetine şekil verip topluma yapacağı tesirlerin zeminini kurmaktadır.
Toplumun gündemi ne kadar toplumun içinden olursa o toplumun kendini bilmesi ve kendini geliştirmesi o kadar mümkün olur. Başka toplumların gündemi ile meşgul olup kendi gündemini ihmal etmek duraklamaya sebep olacaktır. Ayrıca toplumun kritiğini yapmadığı olguların olumsuz etkisi her zaman bir ihtimaldir. Aynı zamanda etki yapmasını istediğimiz olguları da tartışmaya açmak suretiyle iyileştirmeli ve sindirilebilecek şekilde sunulabilmelidir.
Ancak günümüze baktığımızda gündemimiz hep bizden olmayan olgularla dolu. Başkalarını konuşmaktan kendimize sıra gelmiyor. Değerlendirme mekanizmasını kendi toplumsal hayatımıza yönlendiremedik. Bu durum konuşmamız gereken birincil konuları ıskalamamıza neden olurken gündemimizi de varlığıyla yokluğu eşit olan şeylerle doldurmaktadır. Bu ihmal bir kaçıştır ve bu kaçışın da çağrıştırdığı olumsuzluklar olabiliyor. Mesela ya bir şeyler saklıyoruz da halimizden memnun gibi kritikten uzak kalıyoruz ya da kritik yapma cesaretimiz yok. Bu durum toplumun ve bireyin ve medeniyetimizin yer küre üzerindeki önemini, düşünce serüvenimizi ve bırakılacak mirasın ihmal edilmesine neden olmaktadır.
Bizlerin şunu idrak etmesi gerekmektedir; kendimizden uzak kalmak suretiyle kendi adımıza çözebileceğimiz hiçbir şey olmaz. Toplum nezdinde tarihimizi, medeniyetimizi ve daha nice elzem alanlarda kendi otokritiğimizi yapacak insaflı ve kudretli kimseler yetiştirmemiz gerekiyor. Çünkü bu kudretli kimselerin yokluğunda bazen çözüm getirememe korkusundan ıskaladığımız bir sorunun sorun olarak kalması gerçeğini görmezden geliyoruz. Bazen de yıllarca üzerinde konuşulduktan sonra çözüme kavuşturulması gerekenler olur ve bir anda gerçekleşmesini isteyebiliyoruz. İşte bu metodu idrak eden kimseler olursa medeniyetimiz açısından yol alabiliriz.
Bütün bu gerçeklerin eşiğinde popüler gündemle yetinirsek başta kendimiz olmak üzere gelecek nesli ve daha birçok kimseyi ihmal ettiğimizi ifade etmek istiyorum. Bu popüler kültürün bitmeyen bir değişkenliğe ve temelsiz oluşunu da görmemiz gerekmektedir. Popüler kültürün baş döndürücülüğü beraberinde modern hastalıkları da getirmektedir. Kendi gündemimiz olmadığı için iyileşmek için tekrar popüler kültüre yönlendirilebiliyoruz. Allah kurtarsın...