Toros Dağlarının eteklerinde yer alan, yeşil bitki örtüsü, engebeli arazileri ve doğal güzellikleriyle öne çıkan Konya'nın yüksek rakımlı ilçesi Taşkent'te yöre halkı tarafından tuzda bekletilerek kurutulan et, hem yaz hem de kış aylarında sevilerek tüketiliyor. Atalardan miras kalan yöresel lezzet kurutulmuş et, genellikle pişen her yemeğe katılıyor ve farklı bir aroma veriyor.
İlçede asırlardır süregelen et kurutma geleneği, depolama sistemlerinin ve soğutma teknolojilerinin yaygınlaşmasına rağmen, alışkanlıklarından ve yöresel lezzetlerinden vazgeçmek istemeyen bölge halkı tarafından halen kullanılıyor. Kurutulmuş et, büyükbaş veya küçükbaş hayvanın etinin tuzlanarak belli bir süre bekletilmesinden sonra iple asılarak kurutulmasıyla yapılıyor.
"Yağlı kısımlarına çeyrek deriz"
İlçede tarihi bir taş evde yaşayan, kurutulmuş et yapmayı annesi ve babaannesinden öğrenen 73 yaşındaki Neriman Menşuriye Darıcı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kışın tüketecekleri yiyecekleri yazdan hazırladıklarını, bunların da başında kurutulmuş etin geldiğini söyledi. Kuru etin hem küçükbaş hem de büyükbaş hayvan etinden hazırlanabileceğini belirten Darıcı, şöyle devam etti:
"Hayvan kesildikten sonra kıymalık yerini kavurmak için, kemikli bölgelerini de kurutmak için ayırırız. Bu ayırdığımız kemikli eti bir gün tuzda bekletiriz. Ondan sonra değnek ve iplerle balkona asarız. Orada kuruduktan sonra buzdolabımıza atarız. Sonra yemek pişireceğimizde çıkarır, yemekle birlikte pişirir yeriz. İster nohutla fasulyeyle, ister tarhanayla veya başka yemekle, hangisiyle olursa çok güzel lezzet verir."
Kurutulmuş etin bölgede yaşayan herkes tarafından çok sevildiğini anlatan Darıcı, "Özellikle bu kuruttuğumuz etlerden, bizim 'çeyrek' dediğimiz yağlı kısımları, dağda bahçede kiraz ağaçlarımızı sularken, yaktığımız ateşte pişirir ekmek arası yeriz, çok güzel bir lezzet olur. Kemikli kısımlarını da kurutur, yemeklerimizin içine atarız." dedi.
"Pilavını pişiririz, etli pilav olur"
Darıcı, yapımının kendileri için zahmetli olmadığını dile getirerek şöyle devam etti:
"Kışlık yiyecek hazırlığımızda en çok buna önem veririz. Genellikle güze yakın yapar, bütün kış tüketiriz. Bu bizim kışlık vazgeçilmez yemeğimiz. Herkesin evinde bulunur. Herkes mutlaka yapar. Tarhana çorbasının, kuru fasulyenin, kabuklu fasulyenin, nohudun içine atarız, güzel olur. Pilavını pişiririz, etli pilav olur. Herkesin sevdiği yöresel yemeklerimiz bunlar. Rahmetli annem de yapardı. Babaannem de yapardı. Biz de onlardan öğrendik. Ben de gençliğimden beri yaparım."
Gurbette yaşayan her Taşkentli gibi şehir dışındaki 5 çocuğunun da kurutulmuş et hasreti çektiğini aktaran Darıcı, bu geleneği yaşatmaya devam edeceklerini kaydetti.
KAYNAK:AA