Marmara depreminin 25. yılında "Sesimizi Duyan Var Mı?" paneli

TMMOB Konya İl Koordinasyon Kurulu (İKK) tarafından 17 Ağustos 1999 Marmara Depreminin 25. Yılı nedeniyle “Sesimizi Duyan Var Mı?" paneli düzenlendi.

Panelde konuşan TMMOB Konya İl Koordinasyon Kurulu Başkanı ve Mimarlar Odası Konya Şube Başkanı Ahmet Övet, taşın altına ellerini koymaya hazır olduklarına dikkat çekti.

Övet: Taşın altına elimizi koymaya hazırız

17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nin 25. yıl dönümü nedeniyle Türk Mühendis Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Konya İl Koordinasyon Kurulu (İKK) tarafından 17 Ağustos 1999 Marmara Depreminin 25. Yılı nedeniyle "Sesimizi Duyan Var Mı?" paneli düzenlendi. Düzenlenen panele Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürü Hülya Şevik, Konya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ahmet Furkan Kuşdemir, Konya Teknik Üniversitesi (KTÜN) Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hüseyin Deveci, Selçuklu Belediyesi Başkan Yardımcısı Hidayet Kara, TMMOB bağlı oda başkanları ve üyeleri, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

'YIKICI DEPREMLER DE HÂLÂ HAFIZAMIZDA TAZELİĞİNİ KORUMAKTA’

Düzenlenen panelin açılış konuşmasını yapan TMMOB Konya İl Koordinasyon Kurulu Başkanı ve Mimarlar Odası Konya Şube Başkanı Ahmet Övet, 17 Ağustos 1999’da tüm Marmara'yı etkileyen Marmara Depreminin milletin yaşadığı en acı felaketlerden biri olarak tarihteki yerini aldığına dikkat çekerek, Ankara’dan İzmir’e kadar geniş bir coğrafyada hissedilen 7,4 şiddetindeki depremde 18.373 vatandaşımız vefat etti, 48.901 kişi yaralandı. 285.000’den fazla ev, 42.000’den fazla iş yeri zarar gördü. Yaklaşık 16 milyon vatandaşımız depremden dolaylı yoldan etkilendi. Aradan geçen 25 yılda bu acı tablodan sonra elbette yeniden kurulan hayatlardan, küllerinden doğan yaşamdan bahsedebiliriz. Ancak bu, sorunlarımızı zalim bir iyimserlikle görmezden gelmek olur. Çünkü Marmara depreminden sonra 2011 yılında Van’da, 2020 yılında İzmir ve Elazığ’da ve 2023 yılında Kahramanmaraş’ta yaşanan yıkıcı depremler de hâlâ hafızamızda tazeliğini korumakta. Muhtelif şiddetlerde yaşadığımız bu depremler de hem yörede hem ülkemizin genelinde geri döndürülemez hasarlar bıraktı. Evet hayat devam etti, edecek de ancak asıl sormamız gereken soru şu: Bu yıkıcı afetler karşısında çaresizliğimiz de devam edecek mi? Daha ne kadar can kaybedeceğiz? Daha ne kadar ekonomik zararı topyekun karşılamaya çabalayacağız? Daha ne kadar enkaz altında kalacağız? Bizler Konya İKK bünyesinde bulunan meslek odalarına bağlı mimar, mühendis ve şehir plancıları olarak Marmara depreminde arama kurtarma ekiplerinin enkaz altından canlı bir ses duyabilmek ümidiyle yönelttiği o en acıyı soruyu bu nedenle panelimize başlık olarak seçtik. Sesimizi duyan var mı?” 'TAŞIN ALTINA ELİMİZİ KOYMAYA HAZIRIZ’

Nitelikli kentleşme, sağlıklı yapılı çevre, kültürel mirasımızın korunması, erişilebilir ve sürdürülebilir tasarım, doğaya saygılı ve iklim krizine duyarlı yapılaşma için taşın altına elimizi koymaya hazır olduklarına dikkat çeken Başkan Övet, konuşmasını şöyle sürdürdü, “ Zemin etüdü ve doğru planlamanın ardından sağlıklı yapılaşma için nitelikli mimarlık ve mühendislik hizmetinin ulaşılabilir, uygulanabilir ve denetlenebilir olması gereklidir. Mevcut yönetmeliklerimizin dünyadaki benzerleri açısından bir eksiği olmadığını hepimiz biliyoruz. Ancak burada önemli olan yönetmeliklerle belirlenen tasarım kriterlerinin sahaya eksiksiz olarak aktarılabilmesidir. Yapılmadığında, ihmal edildiğinde daha o an, herhangi bir afette can ve mal kaybı yaşanmadan, hukuki yaptırımı olmalıdır. Bu konuda resmi kurumlarımız denetlemelerini eksiksiz ve sürekli olarak yapmalıdır. Burada bize düşen ise herhangi bir yaptırım korkusu olmaksızın mesleki etik çerçevesinde yaptığımız yapılarda can ve mal güvenliğini sağlamaktır. Tüm bu önlemler kentlerimizi, yapılarımızı afete karşı dirençli hale getirmekte elbette çok önemli ve elzemdir. Ancak atılacak her adımda yıllarını yapılaşma faaliyetine veren bizlerin, teknik insanların yer alması gerekir. Üst ölçek planlamadan, bir mobilya tasarımına kadar var olduğumuz bu alanda uzmanlığımızın sadece kağıt üstünde kaldığı zamanlar oluyor. Afet sonrası hasar tespitinde mimar-mühendis ve şehir plancılarımıza, hatta arama-kurtarma çalışmalarında maden mühendislerimize başvuruluyor. Halbuki bizler teknik personel sıfatıyla siyasi karar mekanizmalarında, yasama-yürütme organlarında, planlamada, tasarımda, strüktür üretiminde, malzeme seçimlerinde, detay çözümlerinde, denetlemede, şantiye şefliğinde kısacası inşaat sektörünün her dalında sadece ünvanımızla değil teknik bilgi, birikim ve tecrübemizle de var olmak istiyoruz. Herhangi bir afette o afeti yaşayanlardan sonra en çok canı yanan bizleriz. Çünkü sürecin hem her anında var olup hem de hiç sesi duyulmayan da bizleriz. Özlük haklarımızın layıkıyla sağlanması, yasal haklarımızın korunması, emeğimizin karşılığını almamız sadece bizim geçim meselemizle ilgili değildir. Bu ülkemizin geleceği meselesi ile ilgilidir. Bizler bu ülkenin ekonomik faaliyetinin itici gücüyüz. Yaşadığımız sorunlar ülkemizin ve halkımızın sorunlarından bağımsız değildir. Depremlerde binlerce vatandaşımızla birlikte bizim ailelerimiz, sevdiklerimiz de hayatını kaybetti. Bizim yakınlarımız da evsiz kaldı. Biz de bir çok hukuki sorunla mücadele etmekteyiz. Bizler özel sektör- kamu- akademi ayırt etmeden, mesleklerimizi her alanda titizlikle yapmaya çalışan teknik uzmanlar olarak sadece sorunların çözümünde değil; nitelikli kentleşme, sağlıklı yapılı çevre, kültürel mirasımızın korunması, erişilebilir ve sürdürülebilir tasarım, doğaya saygılı ve iklim krizine duyarlı yapılaşma için taşın altına elimizi koymaya hazırız. Yeter ki bizi duyan ve dinleyen olsun.” Birimci oturumda Jeoloji Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Şükrü Arslan’ın moderatörlüğünü yaptığı “25 Yılda Zemin, Planlama, Yapım Tekniği” konulu panelde, KTÜN Jeoloji Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Fetullah Arık, “Deprem, Doğa Olayları ve Mevzuat” konulu, KTÜN Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. M. Çağlar Meşhur, “Kent Planlama Perspektifinden Depremi Nasıl Okumalıyız”başlıklı, KTO Karatay Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü’nden Doç. Dr. Kamil Akın, “Her Doğa Olayını Afet’e Dönüştürmek” adlı sunumlarını gerçekleştirdi. İnşaat Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Hasan Özgür Yetiştirici’nin moderatörlüğünü yaptığı panelin ikinci oturumunda da, KTÜN Mimarlık Bölümü’nden Doç. Dr. Armağan Güleç Korumaz, “Güvenli Yapı Tasarımında Mimar”, Emo Konya Temsilci Yardımcısı Öğr. Gör. Fuat Şaylan, “Depremlerin Elektrik, Elektronik ve Haberleşme Sektörüne Öğrettikleri”, KTÜN Makine Mühendisliği Bölümü Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şefik Bilir, “Binalarda Mekanik Tesisat Açısından Alınması Gereken Önlemler” konu başlıklarında sunumlarını aktardı.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Güncel Haberleri