
Dijital çağın hastalığı ekran bağımlılığı
Özellikle dijital yerliler olarak tanımlanan ve teknoloji ile doğar doğmaz tanışan yeni neslin arasında artan ekran bağımlılığı tehlike saçıyor.
Günümüzde teknolojinin ucuzlaması ile birlikte telefon, bilgisayar, tablet gibi teknolojik aletler hayatımızın birer vazgeçilmezi haline geldi. Bu teknolojik aletler her ne kadar hayatımızı kolaylaştırıp yararlı olsalar da bu derece yaygınlaşması yararın yanında zararı da beraberinde getirmiş durumda. Bunun en büyük zararlarından biriside ekran bağımlılığı. Ekran bağımlılığı, uzun süre internet ve sosyal medya da vakit geçiren bunun yanında video oyunu oynayan bireyin uygun olmayan davranışlarla karakterize olması sonucu oluşan bir tür teknolojik bağımlılıktır. Video oyunları beyinde alkol ve uyuşturucuya benzer değişiklikleri tetikleyerek bireyde bir tür mutluluk hissi uyandırıyor. Ekran bağımlılığı kişiye zarar veren birçok psikolojik ve fiziksel duruma yol açmakta. Ekran bağımlılığının zararları sadece psikolojik ve fiziksel boyutta kalmıyor, Mavi Balina, Huggy Wuggy gibi bazı bilgisayar oyunları çocukları ölüme kadar götürebiliyor.
EN BÜYÜK BELİRTİSİ İNTERNETTE GEÇİRİLEN ZAMAN
Uzmanlar, dijital bağımlılık belirtileri olarak, internet oyunlarıyla çok fazla meşgul olmak, internetten ya da oyunlardan uzaklaşılınca çeşitli sıkıntılar yaşamak, geçirilen zamanın gittikçe artması, oyun oynama isteğini durduramama, sosyal medya platformlarını kullanmayı durduramama, kişinin hobilerini bırakması ve bundan dolayı psikolojik sorunların yaşandığının görülmesine rağmen yine de aşırı internet kullanımına devam etmesi, bütün olumsuz duygularını atarak sanal dünyada kendisine olumlu bir dünya yaratmaya çalışması olarak ifade ediyor.
BİRÇOK OLUMSUZ NETİCE İLE KARŞILAŞILABİLİR
Çocuk ve ergenlerin teknolojik araçları bilinçsiz kullanmaları durumunda internet, oyun, akıllı telefon, sosyal medya, çevrim içi cinsellik, kumar bağımlılığı, istismar, sanal zorbalık gibi olumsuz neticelerle karşılaşabileceğini belirten uzmanlar, "Çevrim içi oyunların çoğu şiddet, saldırganlık öğeleri içeriyor ve oyunlarda hırsızlık, gasp, taciz, tecavüz, cinayet, katliam oldukça normal davranışlar olarak gösterildiğini, internetin sağlıksız ve bilinçsiz kullanımı, çocuk ve gençleri cinsel içerikli mesajlaşma, pornografi, çocukları cinsel amaçlı kandırmaya yönelik girişimler gibi risklerle karşı karşıya bıraktığının altını çizdi. Bu nedenle ebeveynlerin, teknolojik gelişmeleri yakından izlemeleri, çocuklarının en çok ziyaret ettikleri siteleri ve kullandıkları uygulamaları ve oynadıkları oyunları bilmeleri ve internette geçirdikleri süre ve internet kullanım amaçları hakkında mutlaka bilgi sahibi olmaları gerektiğini belirtiyor.
ÖZELLİKLE ÇOCUKLAR ÜZERİNDE OLUMSUZ ETKİ OLUŞTURUYOR
Ekran ile ilk tanıştıktan sonra ilk doyum ve hazzı alan çocukların davranışları üzerinde olumsuz etki oluşturduğuna dikkat çeken uzmanlar, "Ebeveynler veya çocuklara bakım verenler, çocuklarını ekranla tanıştıktan sonra, aslında çocukların sessizleşmesi, bir köşede sessizce oyun oynaması, ebeveynler veya bakım verenlerin işlerine geldiğini fakat yarın bu çocuk neden konuşmuyor? Neden kamburlaştı? Paylaşımcı değil, özgüveni yok, misafirlere 'hoş geldin' söylemiyor, genel perspektifte aile içerisindeki iletişimimiz bozuldu, çocuğum ne yediğinin farkında değil gibi söylemlere de hazır olmaları konusunda temkinli olunması” gerektiğini söylüyor.
“ŞİDDET ÖĞRENİLEBİLİR VE ÖĞRETİLEBİLİR BİR OLGU”
Özellikle çocuk ve ergenlerin her yerde savaş oyunu oynadıklarını ve bu savaş oyunlarının şiddet öğrettiğini söyleyen uzmanlar, ”16-26 yaş grubu arasında insanların kullandığı yeni moda oyunların olduğunu ve bunlara 'dijital savaş oyunları' deniyor. O kadar çok yaygınlaştı ki cep telefonuyla insanlar otobüste, evde, her yerde savaş oyunları oynamakta ve burada şiddeti öğrenmekte. Şiddet temelli oyunlar, şiddet öğretir. Çünkü şiddet öğrenilebilir ve öğretilebilir bir olgu. Bu yüzden oyunda, savaş esnasında bir kişinin karşısındaki kişiyi başından vurması dopamin ve serotonin etkisi yaratıyor, haz ve mutluluk veriyor ve bağımlılık yapıyor. Zaten biz merkez olarak bu tarz oyunlara 'dijital uyuşturucu' deniyor. Dopamin ve serotonin uyuşturucuda olan etkenler. Beyin onu salgılıyor ve bağımlılık yaratıyor. Daha geniş yaş gruplarının da sürece dâhil olması gerektiğinin altını çizdi. Dijital tehlikeli oyunlar ve kendi alt segmentleri, okul öncesinden üniversite sonuna kadar bütün yaş gruplarını doğrudan etkilendiğinin altını çiziyor.
“UYGUN OLMAYAN OYUNLAR, OLUMSUZ KİMLİK GELİŞİMİNE YOL AÇABİLİYOR”
Sağlık Bakanlığı Sağlığın Geliştirilmesi Genel Müdürlüğü tarafından Kasım 2018'de Ankara'da düzenlenen "Dijital Oyun Bağımlılığı Çalıştayı Sonuç Raporu"nda da oyunların yararları kadar zararlarının da olabildiğine işaret edildi. Yaşına uygun olmayan görüntü ve bilgilerin kişilik bozukluklarına neden olabileceğine değinilen raporda, şunlara yer verildi, "Çocuk ve ergenlerin uygun olmayan oyunlarla oynaması, yaşına uygun olmayan görüntü ve bilgiler nedeniyle psikolojik travmaya, olumsuz kimlik gelişimine, kişilik bozukluklarına, yalnızlaşmaya, yabancılaşmaya, toplumsal olaylara karşı duyarsızlaşmaya, davranış bozukluklarına neden olabilmektedir. Bunun yanı sıra uzun süre hareketsiz bir şekilde oyun oynamaya bağlı olarak solunum ve dolaşım sistemiyle ilgili problemler, obezite, ortopedik rahatsızlıklar, yeme bozuklukları, göz ve görme bozuklukları ile ilgili sağlık sorunları ortaya çıkabilmektedir. Ayrıca akademik başarının düşmesine, uyku bozukluklarına ve kişisel hijyenle ilgili problemlere sebep olabilmektedir." Son olarak raporda, "Bazı dijital oyunlar, kontrolsüz oynandığında oyun bağımlılığına sebep olabilmektedir. Dijital oyunlar da dahil olmak üzere tüm dijital görüntüler, 0-3 yaşta gelişimsel sorunlara, özellikle alıcı ve ifade edici dil gelişiminde problemlere neden olmaktadır." uyarılarına yer verildi.
EKRAN BAĞIMLILIĞI NASIL ÖNLENEBİLİR?
Ekran bağımlılığına karşı nasıl önlemler alınması gerektiğine değinen uzmanlar, "Çocuk ekran bağımlılığı olma yolunda ya da ekran bağımlılığı tanısı almış olarak ilerlediğini ve çocukları bu dönemde dinlememiz gerektiği önerisinde bulunuyor. Ayrıca çocuklara sevgi, şefkat vermeli. Duygusal temasta bulunulmalı. Onları reddetmek yerine sevgi, şefkat göstererek onların istediği dilde konuşmalı. Onların da birer birey olduğunu, sözlerinin de önemsenmesi gerektiği” tavsiyesinde bulunuyor.
ROL MODEL ANNE VE BABALAR
Çocukların istenmeyen davranışlar göstermesini engellemek için ekran süresini azaltmak gerektiğini söyleyen uzmanlar, "Bunun gerçekleşmesi, çocuğun yaşadığı ortamdaki kişilerin ekran süresinin azalmasına bağlı. Nitekim araştırmalar, ekran süresi yüksek olan çocukların anne babalarının da ekran süresinin yüksek olduğunu ortaya koyduğunu." belirtiyor.
FATİH UĞURLU
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.