Sigara satışının yasaklanması, 1 Ocak 2009 tarihinden itibaren doğan bireyleri kapsayacak şekilde, "sigarasız nesil" oluşturma çabasının bir parçası olarak hayata geçirildi. Böylece geçtiğimiz Salı günü onaylanan bir yasayla resmileşti ve bu yıl 15 yaşına basan gençlerin ömür boyu sigara satın alamayacaklarını belirtildi. Yasa tasarısı, Avam Kamarası'nda 383 milletvekilinin desteğiyle kabul edilirken, 67 milletvekili ret oyu kullandı.

Muhafazakar Parti içinde bazı milletvekilleri, BBC ile yaptıkları röportajda yasaya destek vermeyeceklerini ifade ettiler. Ancak, iktidar partisi, parlamentodaki oylama esnasında milletvekillerine serbest oy kullanma hakkı tanıdı. Yine de, yasanın İşçi Partisi ve Liberal Demokrat Parti'nin milletvekillerinin desteğiyle geçmesi bekleniyordu.

"ÖZGÜRLÜK KARŞITI"

Tütün kullanımı, İngiltere’de önlenebilir ölüm sebepleri arasında en başta yer alıyor. Uzun dönemli kullanıcıların yaklaşık üçte ikisi hayatını kaybediyor ve bu da yıllık 80 bin ölüme karşılık geliyor. Kalp krizi, felç, akciğer kanseri gibi sigara kullanımına bağlı nedenlerle hemen hemen her dakika bir kişi hastaneye yatırılıyor.

Sağlık Bakanı Victoria Atkins yasa ile binlerce hayat kurtarılacağı gibi İngiltere’deki sağlık sistem üzerindeki baskının da azalacağını savundu. Atkins, “Gerçek şu ki tütün kullanımının güvenli bir seviyesi yok. Gerçekten çok zararlı ve bu nedenle gelecek nesilleri korumak için bu adımı atıyoruz” dedi.

Yeni yasal düzenleme, yetkililere, çocuklara tütün veya elektronik sigara satışı yapan işletmelere hemen 100 sterlinlik ceza uygulama olanağı sağlıyor. Toplanacak bu cezalar, yasanın daha etkin uygulanmasını güçlendirme amacı taşıyor. Ayrıca, yasa kapsamında elektronik sigaraların çekiciliğini azaltmayı hedefleyerek, çeşitli aromalar, ambalajlar ve satışla ilgili yeni sınırlamalar getiriyor.

Araştırmalar, yasal yasaklara rağmen, 18 yaş altı her beş çocuktan birinin elektronik sigara kullanmış olduğunu ortaya koyuyor. Geçtiğimiz üç yıl içinde, e-sigara deneyen çocuk sayısı üç katına çıkmış durumda. İktidardaki Muhafazakar Parti içinde, bazı milletvekilleri bu düzenlemenin etkili olmayacağı görüşünü dile getirirken, eski başbakan Boris Johnson yasayı "mantıksız" olarak nitelendirdi. Johnson'ın ardından başbakan olan ve görevde en kısa süre kalan Liz Truss, yasanın özgürlüklere aykırı olduğunu savundu.