İsrail aleyhine açılan davaya Türkiye müdahil olacak
Adalet Bakanı Tunç, Güney Afrika Cumhuriyeti'nin başvurusu üzerine Uluslararası Adalet Divanı'nda İsrail aleyhine açılan davaya ilişkin, "Bu konudaki çalışmaları da nihayetlendireceğiz ve Türkiye bu davaya müdahil olacak." dedi.
AK Parti Bartın İl Başkanlığınca Kurban Bayramı dolayısıyla düzenlenen programa katılan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, il başkanlığı binası önünde partililerin bayramlarını kutladı. Hatıra fotoğrafı da çektiren Tunç, çocuklara oyuncak hediye etti. Bakan Tunç'a, kent tarihi arşivi tutan Çetin Asma tarafından "Dünden Bugüne Tarihi Bartın Camileri" adlı kitap takdim edildi.
Bakan Tunç, burada yaptığı konuşmada, bayramların, yardımlaşmanın doruğa çıktığı, fakir fukaranın gözetildiği müstesna günler olduğunu ve bugünleri birlik beraberliği daha da kuvvetlendirerek idrak edeceklerini dile getirdi.
Tunç, 9 aydan bu yana Filistin'de, Gazze'de insanlık suçu işlendiğini, dünyanın gözü önünde katliam gerçekleştirildiğini belirterek, "Çocuk, kadın katliamı gerçekleşiyor, maalesef 9 aydan bu yana ateşkes sağlanamadı ve akan kan durdurulamadı. Okullar, hastaneler, mülteci kampları, kilise cami ayrımı yapılmadan ibadethaneler bombalandı. İnsanlığın tüm değerleri maalesef Filistin'de, Gazze'de ayaklar altına alındı." diye konuştu.
İsrailli saldırganların bir türlü durdurulamadığına değinen Tunç, Birleşmiş Milletlerin ve uluslararası kuruluşların aldığı hiçbir karara uymayan İsrail'in devlet gibi değil adeta örgüt gibi hareket ettiğini, 9 aydan bu yana 16 binden fazla çocuğu, 10 binden fazla kadını şehit ettiğini ve masum insanları soykırıma tabi tuttuğunu anlattı.
Tunç, uluslararası kuruluşların akan kanı ve işlenen insanlık suçlarını durdurmakta yetersiz kaldığını, uluslararası sistemin etkisizliğinin Filistin ve Gazze konusunda bir kez daha ortaya çıktığını vurguladı.
"Eninde sonunda inanıyoruz ki o çocukların hesabı sorulacak"
Güney Afrika'nın başvurusuyla Uluslararası Adalet Divanı'nda (UAD) İsrail aleyhine açılan davanın devam ettiğini anımsatan Tunç, "Türkiye Cumhuriyeti olarak beyanda bulunmuştuk. Sonrasında da müdahillik kararını Sayın Cumhurbaşkanımız açıklamıştı. Davaya müdahil olacağımızı da belirtmiştik. İnşallah bununla ilgili Dışişleri Bakanlığımız ve Adalet Bakanlığımız ortak çalışma yaptılar. Bu konudaki çalışmaları da nihayetlendireceğiz ve Türkiye bu davaya müdahil olacak." ifadesini kullandı.
Bakan Tunç, İsrail'in, soykırım suçunun önlenmesine dair sözleşmeyi tüm unsurlarıyla ihlal ettiğini, UAD'deki mahkemede verilen tedbir kararının uygulatılması için BM Güvenlik Konseyinde de ilerleme sağlanamadığını hatırlattı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Dünya 5'ten büyüktür" derken, uluslararası kuruluşların, insanlığın sorunlarına çare olamadığını, bu sistemin adaletsiz olduğunu kastettiğine işaret eden Tunç, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın her zaman, 1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin Devleti kurulmadan ve bütün dünya tarafından tanınmadan bölgedeki problemlerin çözülemeyeceğini ifade ettiğini kaydetti.
Tunç, bir an önce Gazze'de akan kanın durmasını temenni ederek, "Soykırım suçunu işleyen saldırganlar da uluslararası hukuk önünde hesap verirler. İnsanlık vicdanı da suçu işleyenler hesap verdiğinde rahatlamış olur, hak yerini bulmuş olur ama eninde sonunda inanıyoruz ki o çocukların hesabı sorulacak. O şehitleri, masum insanları katledenler hem insanlık vicdanı önünde zamanı gelecek cezalarını çekecekler hem de ilahi adalet önünde... Zaten ondan hiç kaçışları olmayacak." görüşünü paylaştı.
"Bütün temennimiz yeni anayasa"
Ülke gündemine dair yaptığı değerlendirmelerinde, ekonomi yönetiminin, tedbirlerle halkın alım gücünü artırmaya, emekliyi, işçiyi, memuru enflasyona ezdirmemek için gerekli uygulamaları hayata geçirmeye devam ettiğini belirten Tunç, 2002'de AK Parti iktidara geldiğinde gösterdikleri çift haneli enflasyonu tek haneli rakama düşürme başarısını yeniden elde edeceklerini dile getirdi.
Bakan Tunç, 4 yıllık süre içerisinde ülkeyi yeni, demokratik ve sivil anayasaya kavuşturmanın mücadelesi içerisinde olacaklarını anlatarak, şöyle devam etti:
"Darbe anayasasıyla Türkiye'nin ikinci yüzyılına, Türkiye Yüzyılı'na başlama ayıbından inşallah ülkemizi kurtaracağız. Bunun için tabii ki Meclis'te başlayan çalışma var. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanımız, siyasi parti liderleriyle görüşmelerini gerçekleştirdi, gerçekleştirmeye devam ediyor. Tüm kesimlerin görüşlerini de alarak, parlamentoda uzlaşma zeminini sağlayarak darbe anayasasından ülkemizi kurtaracağız inşallah. Buna inanıyorum çünkü anayasamızı darbecilerin yazdırmış, demokratik ortamda yazılmamış ve darbe sonrası halkın temsilcilerince hazırlanmamış olması bile tek başına değişiklik sebebidir."
Anayasa'da bugüne kadar milletin onayıyla "kamu denetçiliği, bilgi edinme hakkı, kadın haklarının güçlendirilmesi, çocuk haklarının güçlendirilmesi, sıkıyönetimin kaldırılması, darbecilerin yargılanmasının önünün açılması ve Milli Güvenlik Kurulunun sivilleştirilmesi" gibi birçok yapısal reformu hayata geçirdiklerini anlatan Tunç, tüm bu değişikliklerin Anayasa'daki yeknesaklığı bozduğuna dikkati çekti.
Tunç, Türkiye'nin yönetim sisteminin, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile daha demokratik yapıya kavuştuğunu belirterek, "Cumhuriyeti güçlendiren, halkın doğrudan doğruya yürütmeyi belirleyebildiği sisteme, koalisyonları, istikrarsızlığı geride bırakan bir yönetim sistemine de adım attık. Tüm bu değişiklikler sonrasında yine uyum yasalarıyla önümüzdeki 4 yıllık sürede demokratik, sivil, katılımcı, temel hak ve özgürlükleri öne alan, daha da korumayı güçlendiren anlayışla inşallah yeni anayasayı, milletimize olan görevimizi yaparak inşallah gerçekleştiririz. Bütün temennimiz bu." değerlendirmesinde bulundu.
"Türkiye eksenini kurmaya devam edeceğiz"
Türkiye'yi her alanda istikrarlı kalkınma hamleleriyle geliştirmeye, büyütmeye devam edeceklerini dile getiren Tunç, ekonomide 3-4 kat büyüyen bir ülke olduklarını, sağlık, eğitim, üniversite, duble yol, savunma sanayisi projeleri ve barajlara varıncaya kadar her alanda büyük atılımlar gerçekleştirdiklerini anımsattı.
Yılmaz Tunç, "İnşallah önümüzdeki 4 yıl içerisinde de istikrarlı kalkınma hamleleriyle, başta savunma sanayi olmak üzere güçlü Türkiye'yi, Türkiye Yüzyılı'nı inşa etmek için çalışmaya devam edeceğiz. Ve Türkiye eksenini kurmaya devam edeceğiz. Dış politikada hakkı, adaleti, hakkaniyeti savunan güçlü Türkiye olarak yolumuza devam edeceğiz inşallah." dedi.
Adalet Bakanı Tunç, vatandaşları enflasyona ezdirmeden ve terörle mücadeledeki kararlılıklarından hiçbir zaman taviz vermeden yollarına devam edeceklerini vurgulayarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Tabii geçtiğimiz 22 yılda demokrasimize yönelik tehditleri hep milletimizin desteğiyle bertaraf ettik; 367 krizleri, Gezi olayları, 17-25 Aralık yargı ve emniyet darbe girişimi, 15 Temmuz hain darbe kalkışması... Tüm bunları milletimizin desteğiyle aşmayı başardık ve demokrasimizi güçlendirdik. 10 yılda bir darbelerle, muhtıralarla karşılaşan ülkemiz, artık demokrasiye, daha güçlü yapıya, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde ve milletimizin büyük desteğiyle kavuşmuş oldu. Milletimize şükran borçluyuz, onlar için ne yapsak azdır. Milli irade bayrağını yere düşürmemek için canla, başla çalışacağız."
Bakan Tunç, daha sonra Bartın Valiliğinin, Valilik Camlı Salonu'nda düzenlediği programa katılarak, kent protokolüyle bayramlaştı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.