House of Brothers Lounge, her yıl olduğu gibi Contemporary Istanbul’da, İskoçya’dan aldığı ilhamı İstanbul ile buluşturuyor!
House of Brothers Lounge, her yıl olduğu gibi Contemporary Istanbul’da, İskoçya’dan aldığı ilhamı İstanbul ile buluşturuyor!
20. edisyonuyla sanatseverlerle buluşan Contemporary Istanbul'da, sanata olan desteği ile öne çıkan Pernod Ricard Türkiye bu yıl da partnerler arasında. Pernod Ricard Türkiye’nin sanatseverleri bir araya getirdiği House of Brothers Lounge ise Erdil Yaşaroğlu’nun’in iki yeni eseriyle fuarın dikkat çeken alanlarından oldu.
Contemporary Istanbul’un vazgeçilmez buluşma noktalarından House of Brothers Lounge, sanatçı Erdil Yaşaroğlu’nun Araf ve Kanatlar isimli iki eserine ev sahipliği yapıyor. House of Brothers, her yıl olduğu gibi İskoçya’nın doğal ve kültürel zemininden aldığı ilhamı, İstanbul’un çok katmanlı ruhuyla harmanlarken, iki yeni eserle ziyaretçileri özgürlük, içsel geçiş ve sembolik gücün temsilleriyle buluşturuyor.
Contemporary Istanbul boyunca House of Brothers Lounge’da yerini alan eserlerden, 3,85 metrelik bir sütunun arasında konumlanan parlak sarı maymun figürüyle dikkat çeken eseri Araf, ilk bakışta oyunbaz, hatta neşeli görünüyor. Ama bu figür aynı zamanda insanın bastırılmış öz benliğine de bir ayna tutuyor. Bu figür, ne tamamen bastırılmış ne de özgür, tam anlamıyla bir geçiş hâlinde. Sistemin içinde ama ona ait hissetmeyen, kendini taşıyan ama aynı anda ezilen bir varlık. Parlak iç özüyle öne çıkmaya çalışan ama toplumsal kalıplar nedeniyle geri çekilen bu figür, hem psikolojik hem varoluşsal bir durumu temsil ediyor. Yaşaroğlu’nun deyimiyle: “Bazen o yük kalkar. Araf biter. Ve sadece kendin olursun. Brothers tam da o anların temsilcisi, kalıplardan sıyrıldığın, hayatın sana ait olduğu, bir yudumda özgürleştiğin anların…”
House of Brothers Lounge’ın dış alanında, Haliç’e karşı konumlanan Kanatlar ise metalden üretilmiş, İskoçya’nın ulusal simgelerinden olan altın kartal figürünü çağrıştıran bir heykel. Kanatlarının yere uzanışı, yalnızca fiziksel değil, ruhsal bir gölgelik ve geçiş hissi yaratıyor. Bu yapı, gücün sessizliğini, yüksekten bakmanın sorumluluğunu ve ağırbaşlı bir bakışın inceliğini temsil ediyor. Heykelin gölgesi altında duran izleyici, koruyucu ama yön verici olmayan bir güçle karşı karşıya kalıyor.
Kanatlar, özgürlüğü dış dünyaya hükmetmekle değil, kişinin kendi yüksekliğini seçme cesaretiyle tanımlıyor. Kendi içinde sağlam ama kimseye hükmetmeyen bir varoluş. Sessiz, ama derin bir hatırlatma. Kanatlar, Gerçek özgürlüğün, kendi özgünlüğünü fark ettiğinde başladığını fısıldıyor.
House of Brothers Lounge, bu iki eserle, bireysel dönüşüm hikâyelerini ve kültürel sembolleri bir araya getirerek zamansız bir anlatıya ev sahipliği yapıyor. İskoçya’dan başlayıp İstanbul’a uzanan bu iki yönlü hat, yalnızca coğrafi bir bağlantı değil, aynı zamanda duygusal, kültürel ve ruhsal bir metafor olarak da Cİ ziyaretçilerine sunuluyor.
Bu iki güçlü eser, İstanbul ile İskoçya arasında kurulan görünmez bir köprü kurarken, kendi olmanın, özgünlüğün ve birlikte olmanın gerçek özügrlüğe giden yolunu temsil ediyor. Araf, özgünleşmenin sancılı yolculuğunu, Kanatlar ise özgürleşmenin sessiz gücünü anlatıyor. Bu iki eser, İskoçya ile İstanbul’u hikayelerle birleştiriyor.
House of Brothers Lounge, 28 Eylül’e kadar tüm Contemporary Istanbul ziyaretçilerine açık olacak. Tersane Istanbul’da gerçekleştirilecek fuar boyunca sanatseverler, etkinlikleri ve House of Brothers’a özel içerikleri Brothers1801 hesaplarından takip edebilecek.
Erdil Yaşaroğlu
Kadıköy Anadolu Lisesi’nin ardından Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, Heykel Bölümü’nden mezun oldu.
16 yaşında profesyonel karikatüre başladı. O yıllarda katıldığı ulusal ve uluslararası yarışmalarda 30’a yakın ödül kazandı. İlk olarak Güneş Gazetesi’nde çalıştı; ardından Limon ve Leman dergilerinde Komikaze köşesini çizdi.
Aynı dönemde çeşitli televizyon programlarında yazarlık yaptı, tiyatro oyunları kaleme aldı ve Boğaziçi ile Bilgi Üniversitelerinde karikatür dersleri verdi. 2002’de arkadaşlarıyla birlikte Penguen mizah dergisini kurdu; ardından Lombak, Kemik ve Hayvan dergilerini yayımladı.
2010 yılında 12 bin metrekarelik dev bir karikatür çizerek Guinness Rekorlar Kitabı’na girdi. 2014’te Türkiye’de çocuklara yönelik ilk mizah dergisi olan Süper Penguen’i yayımlamaya başladı.
2016’da Kötü Kedi Şerafettin animasyon filminde ortak yapımcı olarak yer aldı.
“Komikaze” adıyla yayımlanan kitapları yaklaşık 2 milyon adet sattı. Türkiye’de ve yurt dışında birçok heykel sergisine katıldı; eserleri dünyanın farklı ülkelerinde kalıcı olarak sergileniyor.
2022 yılında George Miller’ın yönettiği, Tilda Swinton ve Idris Elba’nın başrollerinde yer aldığı 3000 Yıllık Bekleyiş filminde Profesör Günhan karakterini canlandırdı.
Son yıllarda “Çizginin Sahne Arkası” ve “Beyin Acısı” isimli çizgili keynote’larla mizahın perde arkasını, düşünce tekniklerini ve farklı bakış açılarını izleyicilerle paylaşıyor.
Halen İstanbul’daki atölyesinde heykel ve karikatür çalışmalarını sürdürmekte, uluslararası heykel projelerine devam etmektedir.
BÜLTENLER
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.